Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5915 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19874 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROKANUN YOLU : TEMYİZTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 95 parsel sayılı 3030 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ifraz, taksim, satın alma, tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... adına tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacı Hazine vekili tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli parselin davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı ve tapu kayıtlarının çakıştığı, ancak Hazine tapusunun eski tarihli olduğu kabul edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Tapu kayıtlarının çakışması halinde doğru temele dayanan eski tarihli tapu kaydına değer vermek gerekmektedir. Hangi kaydın eski tarihli olduğu, tedavül kayıtlarının tarihlerine göre değil, ilk tesis tarihlerine göre belirlenmelidir. Keza, bir kaydın doğru temele dayanıp dayanmadığının belirlenebilmesi için de ilk tesis kaydının ve tesis nedenlerinin bilinmesi gereklidir. Ne var ki, somut olayda davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının tesisinden itibaren getirtilip incelenmesi gerektiği halde geldi kaydı olan Eylül 1926 tarihli (23) numaralı kaydın geldisi olarak görünen Kanuni Sani 1922 tarihli ve (40) numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile dosya içine getirtilmediğinden hangi tapunun daha eski tarihli olduğunun belirlenebilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan, çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ile dayanak kayıtları da tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmemiş ve yerel bilirkişi ile tanık sözleri komşu taşınmazlara ait kayıt ve belgelerle denetlenmemiştir. Bu nedenle, tapu kayıtlarının kapsamlarının doğru olarak tespit edildiği de söylenemez. O halde, mahkemece, doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle davalı tarafın tutunduğu tapu kaydı ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte istenmeli, çekişmeli taşınmaza komşu bütün taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ile varsa dayanağı belgeler tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, bundan sonra mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, uzman fen bilirkişisi ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, tarafların tutundukları tapu kayıtlarının bütün sınırları tek tek okunarak bu sınırlar hususunda yerel bilirkişilerden ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, uzman fen bilirkişisinden yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırları haritasında göstermesi ve kayıt kapsamlarını işaretlemesi istenmelidir. Yapılan uygulama sonucunda tapu kayıtlarının çakıştığı sonucuna varılırsa bu durumda, doğru temele dayanan eski tarihli tapu kaydına değer verilmeli, Hazine tapusunun eski tarihli olduğunun anlaşılması halinde davalı tapusunun Hazinenin temliki ile oluşup oluşmadığı, Hazinenin temliki ile oluşmuşsa eski tarihli olmasa da Hazinenin temliki ile oluşan kayda değer vermek gerektiği göz önüne alınarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan şekilde bir inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.