Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5810 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20807 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROKANUN YOLU : TEMYİZTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "davacının dayandığı vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmazları çevreleyen komşu taşınmazların tespit tutanakları içeriği ve dayanakları kayıtlar eşliğinde 3402 sayılı Kadastro Kanun'un 20. maddesi hükmü uyarınca yerlerine uygulanıp kapsamlarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine; temyize konu 192 ada 202, 154 ada 197, 153 ada 224, 192 ada 170, 154 ada 222, 274, 223, 224, 191 ada 15, 186 ada 16, 187 ada 1, 129 ada 7 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Davacının 153 ada 224, 192 ada 170, 154 ada 222 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazları yönüyle; Çekişmeli taşınmazlar miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tamamının ya da bir kısım payının davacıya ait olduğu ancak davacı adına belgesizden yazılan taşınmazların 100 dönümü aştığı gerekçesiyle davacıya isabet eden pay ... adına tespit edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazların vergi kayıtlarının bulunduğunu bu nedenle belgesiz olarak kabul edilemeyeceğini öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece; dayanılan vergi kayıtlarının tam olarak uyup uymadığının denetlenemediği, belgesiz taşınmazlardan sayılacağı, davacı adına da belgesiz olarak 100 dönüm taşınmaz tespit ve tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Taşınmazlar başında yapılan keşifler sonucunda düzenlenen fen bilirkişi raporu ve dinlenen yerel ve tespit bilirkişilerinin beyanından 1937 tarih 2867 nolu vergi kaydının 153 ada 224 parsel, aynı yıl 2616 nolu vergi kaydının 192 ada 170 parsel, aynı yıl 2679 sayılı vergi kaydının ise 154 ada 222 parsel sayılı taşınmazı sınırları itibariyle kapsadığı belirlenmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece davanın kabulü ile söz konusu taşınmazlarda ... adına olan paya ilişkin tespitin iptaline, bu payın davacı adına, diğer payların tespitte olduğu gibi üçünçü kişiler adına belgeye dayalı olarak tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek reddine karar verilmesi isabetsiz olup davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile 153 ada 224, 192 ada 170, 154 ada 222 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün BOZULMASINA,2- 192 ada 202, 154 ada 197, 154 ada 274, 223, 224, 191 ada 15, 186 ada 16, 187 ada 1, 129 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; belirtilen taşınmazlar hakkında davacı tarafından sunulan tapu ya da vergi kayıtlarının kapsamadığı, bir kısmında hiç kayda dayanılmadığı dosya kapsamıyla belirlenmiştir. Diğer bir anlatımla taşınmazların belgesiz olarak davacı ve paydaşlarının zilyetliğinde bulunduğu ve davacı adına belgesizden tespit edilen taşınmazların miktarının sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm tespit edilebileceği fazlayı aşan kısmın ... adına yazılması gerektiği açıktır. Ancak; Tapu ve Kadastro Müdürlüğünden gönderilen davacı ... adına belgesizden tespit edilen taşınmazlara ait çizelgenin, tapu kayıtlarının ve tespit tutanaklarının incelenmesi neticesinde dava dışı 154 ada 198 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit ve tescil edildiği halde davacı adına belgesizden yazılan yer olarak gösterildiği yine 121 ada 6 ve 124 ada 79 parsel sayılı taşınmazlarda davacının payına yönelik olarak dava açıldığı ve davacının payının dava açanlar adına tesciline karar verildiği, 153 ada 203 parsel sayılı taşınmaz hakkında üçüncü kişiler tarafından Kadastro Mahkemesinde dava açıldığı, akıbetinin belli olmadığı, paylı olarak yazılan taşınmazlarda davacının payına karşılık gelen yüzölçümler dikkate alındığında 100 dönüm sınırının dolmadığı gözlemlenmekle davacı adına belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmazların yüzölçümlerinin toplamının ne kadar olduğu hususunda tereddüt hasıl olmuştur. O halde; çelişkilerin giderilmesi ve doğru sonuca ulaşabilmek amacıyla davacı adına belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmazlar Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulmalı, kadastro sonucu oluşmuş tapu kayıtları tedavülleri ile birlikte istenmeli, gelen kayıtlara göre davacı adına belgesizden tespit ve tescil taşınmazların 40-100 dönüm sınırın aşmadığının anlaşılması halinde davacıya tercih hakkı sorularak eksik miktarın dava konusu edilen hangi taşınmaz ya da taşınmazlardan tamamlanacağı belirlenmeli, bu taşınmazlarda da dava dışı üçüncü kişilerin paylarının yine adları geçenler adına tesciline karar verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Hal böyle olunca; davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile 192 ada 202, 154 ada 197, 154 ada 274, 223, 224, 191 ada 15, 186 ada 16, 187 ada 1, 129 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.