MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROKANUN YOLU : TEMYİZTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 51 parsel sayılı 63.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hak nedeniyle davalı ... oğlu ... mirasçıları adına, 123 parsel sayılı 59.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hak nedeniyle 2/12'şer paylarla davalı ... oğlu ... mirasçıları, 1/12'şer paylarla davalı ... ... mirasçıları adına, 124 parsel sayılı 107.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalı ... oğlu ... mirasçıları adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ile ... ve arkadaşları, çekişmeli tüm taşınmazların ... oğlu ... oğlu ... mirasçılarına ait olduğu, davacı ... ise çekişmeli 123 ve 124 parsel sayılı taşınmazların sadece ... oğlu ... mirasçılarına ait olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında tarafların tespit edilemeyen bir kısım mirasçıları adına kayyım tayin edilmiştir. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davaların kabulüne, dava konusu 51, 123 ve 124 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali ile ... oğlu ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, kayyım vekili, davacı ... ve arkadaşları vekili, davalı ... oğlu ... mirasçıları ... ve arkadaşları vekili ve davalı ... oğlu ... mirasçıları ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dava ve temyize konu 51 parsel sayılı taşınmaz, mirasçıların isimleri açıkça gösterilmeksizin "... oğlu ... mirasçıları" adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ile ... ve arkadaşları, taşınmazın ... oğlu ... ve ... oğlu ... mirasçılarına ait olduğunu ileri sürerek dava açmışlardır. Çekişmeli taşınmazın tespiti, ... oğlu ... mirasçıları adına yapıldığına ve İsa oğlu ....'in ölüm tarihi (1916) itibariyle terekesi müşterek (paylı) mülkiyet hükümlerine tabi olup, diğer mirasçıları lehine paydaşlardan ... mirasçılarının dava açma yetkisi bulunmadığına göre bu taşınmaz yönünden davacıların dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davacıların davasıyla aleyhlerine hüküm kurulması isabetsizdir. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın belirtilen gerekçe ile reddine, ancak kadastro hakiminin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1. maddesinde öngörülen sicil oluşturma görevi nedeniyle doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmakla yükümlü tespit maliki olan ... oğlu ... mirasçılarının isimleri açıkça belirtilerek miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek davacıların davası ile aleyhlerine hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle dava konusu 51 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün BOZULMASINA, 2- Dava ve temyize konu 123 ve 124 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz incelemesine gelince; 123 parsel sayılı taşınmaz, mirasçıların isimleri açıkça gösterilmeksizin ... oğlu ... mirasçıları ile ... oğlu ... mirasçıları denmek suretiyle, 124 parsel sayılı taşınmaz ise yine mirasçıların isimleri açıkça gösterilmeden ... oğlu ... mirasçıları denmek suretiyle tespit edilmiştir. ... oğlu ... mirasçıları olan davacılar ..., ... ve arkadaşları ile ... oğlu ... mirasçısı olan davacı ... tarafından, taşınmazların kök muris ... oğlu ...'ten geldiği iddiasıyla dava açılmış olup, bu durumda, söz konusu parseller yönünden açılan davada husumetin yukarıda isimleri açıklanan şahısların mirasçılarına yöneltilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Buna karşılık mahkemece, adı geçen tespit maliklerinin kim olduğu yeterince araştırılmadan, ilgililerin verasete esas olacak nüfus kayıtları ile veraset ilamları temin edilmeden ve dolayısıyla taraf teşkili yöntemince sağlanmadan, hem davacı hem de davalı taraftan isimler belirtilmek suretiyle aralarında menfaat çatışması bulunan kişilere aynı kayyım atanıp, taraf teşkili yönünden usul ve yasaya aykırı davranılmak suretiyle işin esasına girilerek karar verilmiştir. Taraf koşulu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-d maddesi gereğince dava şartı olup mahkemelerce re’sen gözetilmesi zorunludur (HMK 115/1). Bu yerine getirilmeden işin esası hakkında karar verilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca; tüm tespit maliklerinin mirasçıları yukarıda açıklandığı gibi yöntemince araştırılmalı (bu yapılırken, ... oğlu ... mirasçıları olduğunu iddia eden ... ve arkadaşlarının temyiz dilekçesi ekinde sundukları 1967 tarihli veraset ilamı da göz önünde bulundurulmalı), taraf teşkili usulünce sağlandıktan sonra, kök muris İsa oğlu ...'in ölüm tarihi (1916) itibariyle terekesinin müşterek (paylı) mülkiyet hükümlerine tabi olduğu göz önünde bulundurulmak suretiyle davacıların talebi yönünden, murisleri ... ve ...'in de paydaş oldukları dikkate alınarak taksim ve zilyetlik durumları yöntemince araştırılıp sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle esasa girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle dava konusu 123 ve 124 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.