Kadastro sırasında 180 ada 23, 162 ada 6 ve 181 ada 19 parsel sayılı 1246,75, 7108,15 ve 7553,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 163 ada 9 parsel sayılı 4559,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı A... Y... adına tespit edilmişlerdir. Davacı K... M... D.... ve müşterekleri, yasal süresi içinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların kök muris E... Y... mirasçıları adlarına payları oranında tesçili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi davalı A... Y... adına tesçiline karar verilmiş; hüküm, davacılardan A... Y..., K... M... D..., Z... Y..., M... D... ve M... D... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi E... Y... tarafından davalıya bağışlandığı ve davalı lehine zilyedlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davalının dayanağı olan 18.06.1979 tarihli bağış senedi yöntemince uygulanarak kapsamı belirlenmediği gibi zilyetliğin devredilip devredilmediği, senedin geçerli olup olmadığı konusunda senedi tasdik eden muhtar ve azaların bilgisine başvurulmamış, taraflar arasında aynı senede dayalı derdest davaların birleştirilmesi hususu düşünülmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kök muris E... Y... tarafından çekişmeli taşınmazların 18.06.1979 tarihli senetle oğlu A... Y...'a bağışlanıp bağışlanmadığı noktasındadır. Davacılar davalının dayandığı bağışlama senedinin sahte olduğunu iddia etmektedirler. Doğru sonuca varılabilmesi için, komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler ile 9.5.1985 tarih 1985/24 sayılı Kaymakamlık Men Kararına ilişkin tahkikat evrakı getirtilip dosya tamamlandıktan sonra taşınmazların başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, dinlenmeyen tespit bilirkişileri, taraf tanıkları, sağ olan ve senette imzası bulunan muhtar ve azalar ile 1985/24 sayılı Kaymakamlık Men Kararına ilişkin tahkikat evrakı tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte davalı dayanağı senedin sıhhati ve hukuki değerinin tayin ve tespiti için senette imzası bulunan azalar ve senedi tasdik eden muhtar tanık sıfatıyla dinlenmeli, senette yazılı sınırlar yerel bilirkişilere tek tek okunarak zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerce gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle senedin çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve senetteki her bir taşınmazın hangi parsele tekabül ettiği duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, senedin, dava konusu taşınmazlara ait olduğunun saptanması halinde, zilyetliğin de devredilmiş olup olmadığı, taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki doğması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aradaki çelişki giderilmeli; bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği sınırlar denetime elverişli şekilde teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, senet kapsamı dışında kalıp terekeye dahil olan taşınmazların akibetleri üzerinde durulmalı, aynı senede dayalı derdest davaların birleştirilmesi yönü düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.