Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık Nurallah'ın yargılatması sonucunda 01.06.2005 tarihinde yürüriüğe giren 5252 sayılı TGK.nun Yürürlük ve Uygulama ŞekJi Hakkındaki Kanun'un 5349 sayılı Yasa iie değişik 7/1. maddesi uyannca eylemin yaptınmının idari para cezasına dönüştürüldüğü ve görevli makamın Cumhuriyet Başsavcılığı olduğundan bahisle, gereğinin takdir ve yerine getirilmesi için dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcı-lığı'na gönderilmesine dair, (İzmir Sekizinci icra Ceza Mahkemesinin) 15.06.2005 gün ve 2005/112-1298 sayılı kararı ve dosyası inceiendi; Dosya kapsamına göre, 01.06.2005 tarihinde yürüriüğe giren 5358 sayılı Kanun'la değişik İİK.nun 337. maddesindeki yaptmm, disiplin hapsi olarak belirlenmiş olup, aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanu-nu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5349 sayılı Kanun'la değişik 7. madde 1. fıkrasına göre, "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür" şeklinde düzenleme yer almış ise de, her iki Kanunun da aynı gün yürürlüğe girdiği, ancak Yürürlük Kanunu'nun 7. maddesindeki bu düzenlemenin, İcra ve İflas Kanunu dışındaki özel kanunlarda yer alan hafif hapis veya hafif para cezalan yönünden geçerli olduğu, İcra ve İflas Kanunu'nun yasa koyucu tarafından ayrık tutularak hafif hapis cezaları için disiplin veya tazyik hapsi cezalan öngörüldüğü, bu durumda icra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı Kanun'la değişik, 337. maddesi uyarınca eylemin yaptırımının mahkeme, tarafından disiplin hapsi olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyannca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 12.10.2005 gün ve 43135 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 07.11.2005 gün ve Y.E.2005/182398 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla, Gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Ka-nun'un 5349 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrası ile "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür...", yine 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, aynı gün mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2004 sayılı llK'nunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanun'un 7. maddesi iie flK.nun 337. maddesindeki eylemin müeyyidesi 10 gün disiplin hapsine dönüştürülmüştür. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun'un 7. maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1. fıkra 1. cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın 24. maddesine göre müeyyidenin İcra Ceza Mahkemesince İdari Para Cezası olarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle Yargıtay C. Başsavcılığının Yazılı emre atfen düzenlediği teb-iiğname kısmen yerinde görülmekle ve Kanun'a aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca halinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla izmir Sekizinci İcra Ceza Mahkemesinin 15.06.2005 gün 2005/112 esas ve 2005/1298 saydı kararının, 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), müteakip işlemlerin mahallinde ifasına, dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına (TEVDİİNE), Gününde oybirliğiyle karar verildi.