Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5489 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20406 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca ...'in talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sonucunda, Karahasanlar çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı olan 121 ada 7 parsel sayılı 2.713.33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 2.679.85 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı ... düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereği açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü usül ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesinde düzeltme işlemine karşı tebliğden itibaren 30 günlük sürede Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılabileceği, dava açılmadığında yapılan düzeltme işleminin kesinleşeceği belirtilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununda, kesinleşip tapuya tescil edilen düzeltme kararlarına ya da düzeltme talebinin reddi kararlarına karşı ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan teknik hataların düzeltilmesi istemiyle tapu iptali ve tescil davası açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Düzeltme kararına karşı 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Düzeltme kararı kesinleşip tapuya tescil edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin reddine ilişkin kararlara karşı açılacak davalarda ise görevli mahkeme 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca ve dava konusunun, mal varlığı hakkına ilişkin bulunması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Somut olayda dosya arasında bulunan Kadastro Müdürlüğü yazısına göre karar 28.8.2013 tarihinde taraflara tebliğ edilmiş; davacı vekili 25.11.2013 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açmıştır. Tebliğ tarihi ile dava tarihi arasında 30 günlük sürenin geçmiş olması sebebi ile davacı yönünden kesinleşen düzeltme işleminin iptali istemi ile açılan davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu göz önüne alınarak işin esasına girilmek suretiyle araştırma ve inceleme yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.