Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5473 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 3616 - Esas Yıl 2004





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro sırasında 69 parsel sayılı 12880 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz K.Sani 1319 Tarih 32, 33 nolu tapu kayıtları vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tapu maliklerinin mirasçıları adına payları oranında tesbit edilmiştir. Davacının itirazı Kadastro Komisyonunca kısmen kabul edilerek babası Ahmet Sarıbacak hissesini aldığının kabulü ile diğer Ahmet mirasçılarının hissesinin ilavesi ile 3520/28160 payın adına tesciline karar verilmiştir. Davacı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Bir kısım Durmuş Ali Sarıbacak mirasçıları ve Ahmet mirasçılarıda, ayrı ayrı komisyon kararının iptali ve hisseleri oranında adlarına tescil isteği ile dava açmışlardır. Davalar birleştirilerek Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaların reddine ve çekişmeli parselin tesbit gibi tesbit malikleri adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Abdullah Sarıbacak vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak halinde mülkiyette iştirakçilerden birinin miras şirketine dahil olmayan şahıslara yaptığı satışlar ve temlikler geçersiz ise de, 3042 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/3. maddesi gereğince iştirakçi kişilere yaptığı tesbitler geçerlidir. Temlik geçerli olduğuna göre iştirakçiler yönünden davaya son veren feragat ve kabul beyanları da geçerlidir. Bu nedenle davadan feragat eden M.Şükrü Hatipoğlu ile yargılama sırasında davayı kabul eden H.Hüseyin Hocaoğlu (Sarıbacak) ve Muhammed Sarıbacak'a ait payların davacı-davalı Abdullah Sarıbacak payına ilavesi gerekirken yazılı gerekçelerle hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan taşınmaz üzerindeki muhdesatın Abdullah Sarıbacak'a ait olduğu bildirilmiştir. Kadastro Hakimi tesbit günü itibariyle doğru sicil oluşturmak, taşınmazın geometrik ve hukuki durumunu gerçeğe uygun olarak belirlemek zorundadır. Yeni uyuşmazlıkların önlenmesi ve usul ekonomisi gereği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca muhdesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken bu yönde araştırma ve uygulama yapılmaması da doğru değildir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 8.4.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.