Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5352 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20328 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 126 ada 9 parsel sayılı 469.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..'ün kullanımında olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve tecil edilmiştir. Davacı ... 126 ada 9 parsel sayılı taşınmazı eski tapu malikinden satın aldığını belirterek dava açmış ve 6292 sayılı Yasa gereğince eski tapu malikinin halefi olması nedeni ile taşınmazın bedelsiz olarak adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece; davacının tapu malikinin akdi halefi olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilerek çekişmeli taşınmazın davacının kullanımında olduğunun tespiti ile bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir. Davacı vekili 04.11.2015 tarihli dilekçesi ile taşınmazın davacı adına tescil edilmesi sureti ile hükmün tavzihini talep etmiş, Mahkemece yapılan değerlendirme neticesinde tavzih talebinin kabulü ile hükmün “taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline” şeklinde tavzihine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.Hangi hallerde bir hükmün tavzihinin istenebileceği HMK'nın 305. maddesinde yazılıdır. HMK'nın 305. maddesine göre açık olmayan veya çelişik fıkralar içeren veya icrasında tereddüt uyandıran hükümlerin tavzihi istenebilir. Tavzih yoluyla esas hükmün değiştirilmesi ve genişletilmesi de mümkün değildir. Somut olayda davacı taşınmazın bedelsiz olarak adına tescilini talep etmiş, Mahkemece; davanın kabulüne karar verilerek çekişmeli taşınmazın davacının kullanımında olduğunun tespiti ile bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir. Davacı vekilinin tavzih talepli dilekçesinin değerlendirilmesi sonucunda, hükmün “taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline" şeklinde tavzihine karar verilmiş, bu suretle hüküm fıkrası değiştirilmiştir. Hüküm fıkrasına tavzih yolu ile de olsa ilave yapılarak yeni bir hüküm tesisi olanağı olmadığından davacı vekilinin tavzih talebinin reddi yerine istemin kabulü yanlıştır. Diğer yandan; "davacının talebi 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesine dayanmakta olup, bu kanuna göre bedelsiz tescil için hak sahiplerinin kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 2 yıl içerisinde idareye başvurmaları gerekmektedir. Hal böyle olunca, davacının belirtilen sürelerde idareye başvurması gerekirken adli yargı yerinde dava açmak sureti ile talepte bulunması ve Mahkemece işin esasına girilerek zilyetliğin tespiti ve bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerhi ve sonrasında bu hükmü tavzih sureti ile tescil hükmüne dönüştürmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.