MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında...Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 4, 13, 15, 17 parsel sayılı 7.229.50, 1.421.61, 2.678.85, 1.551,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 106 ada 4 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı, hibe, taksim ve takas nedeniyle ... ve ...; 106 ada 13 ve 15 parsel sayılı taşınmazlar aynı nedenle ... ve ...; 106 ada 17 parsel sayılı taşınmaz ise aynı nedenle ... ve ...adlarına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 106 ada 4, 13, 15, 17 parsel sayılı taşınmazların kadastro komisyon tutanağındaki tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda dinlenen bilirkişi ve tanıkların ortak ve uyumlu beyanlarına göre dava konusu taşınmazların evveliyatının kök muris ... oğlu ... olduğu, kök muris ...tarafından sağlığında yapılan satış, bağış veya taksim hususunun bilinmediği, dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanaklarının edinme sütunları ve tapu kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde davacı ...'ın babası ... adına herhangi bir tapu kaydının bulunmadığı, davacı ... adına da herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacı ...'ın mevcut davaya kadar herhangi bir itirazının, açmış olduğu başka bir dava yani niza bulunmadığı tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte incelenmesinde kök muris ...'ın veya davacı ...'ın kayden malik bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme, uygulama ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacı, davaya konu taşınmazların kök muris ...'dan intikal ettiği ancak terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payına yönelik dava açmıştır. Dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının incelenmesinde, bir kısım hisse tapularına dayanılarak davalılar adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davalılardan ... ve ... 04.08.2009 tarihli celsede "davacının tapu kayıtlarında hissesinin bulunduğunun tespit edilmesi halinde davacıya hissesinin verilmesi" yönünde beyanda bulunmuş; yine davalılardan ... 22.11.2011 havale tarihli beyan dilekçesiyle bir kısım tapu kayıtlarına delil olarak dayanmıştır. Yine davalı ... 25.07.2013 havale tarihli dilekçesiyle dava konusu fındık bahçesini babası ...'ın, 10.09.1958 tarih 20 sıra nolu tapu ile kendisine devrettiğini, aynı yerde hissesi bulunan (... kızı) ...'nin hissesini 29.08.1968 tarihli ve 38 sıra nolu tapu kaydı ile kendisi ve davalılardan ...ve dava dışı ve tespit maliki olmayan Bahtiyar'a devrettiğini, daha sonra dava konusu olan ancak hangi parsel olduğu anlaşılamayan fındık bahçesini ve diğer yerleri murisin erkek çocukları olarak 1960 yılında paylaştıklarını beyan etmiştir.13.09.2013 tarihli keşifte alınan beyanında ise; babası .... 'in (1958 yılında) sağlığında .... hudutları içerisinde bulunan taşınmazlarındaki hisselerini erkek çocuklarına bağışlayıp tapuda devrettiğini; .... Köyü'nde bulunan bir bahçeyi ise kız çocuklarına bağışladığını, ancak yine de .... Köyü'ndeki taşınmazlardaki hisselerinin bir kısmını ise murisin davacı ... ve dava dışı diğer kız çocuklara vermek üzere devretmeyip müracaata bıraktığını, ancak tapuda işlem yapılmadığını, davacı ...'nin kendisine düşen hisseyi davalılardan ...'e bağışladığını, beyan etmiştir. Dava konusu taşınmazların kök muris ...' ten kaldığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak dosya kapsamındaki tüm beyanlar birlikte değerlendirildiğinde hangi parsel yönünden tapuya, hangisi yönünden bağışa, hangisi yönünden taksime dayandıkları, bağış sonucu hangi taşınmaların kız çocuklara ve dolayısıyla davacıya düştüğü, anlaşılamamaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, öncelikle taraflardan her bir parsel için ayrı ayrı iddia ve savunmaları açıklattırılmalı; davalılar hangi parsel yönünden tapuya, hangisi yönünden harici satın alma, hangileri yönünden taksim ve yahut bağışa dayandıkları sorularak somutlaştırılmalı; tapuya dayanılan parsel yahut parseller yönünden Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi dikkate alınarak yöntemince araştırma yapılmalı; diğer iddialar bakımından ise yerel bilirkişi ve tanıklardan somut olaylara dayanan ayrıntılı bilgi alınmalı; bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.