Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 1239 parsel sayılı 606.49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hisseleri oranında Ö…….., Y……., İ…… ve A……., 1252 parsel sayılı 898.39 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Ömer, 1274 parsel sayılı 1171.34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hisseleri oranında S……., H……., F……., F……, K…….., S……., H…….., N…… ve A…… adına tespit ve 24.4.1996 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı S.……., 10.12.2001 tarihli dava dilekçesi ile taşınmazların öncesinin Ö…….'e ait olup taksimen oğlu M……. 'ya kaldığı ve kendisinin de tapu kaydı ile M…….'dan satın aldığı iddiaları ile davalılara karşı tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 1252 parselin 7/150 payının iptali ile davacı adına tesciline, diğer parseller yönünden açılan davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davacı S……. tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli olmadığı gibi değerlendirmede dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Çekişmeli 1239 numaralı parsel Ö……. ve arkadaşları, 1252 numaralı parsel Ö…….., 1274 numaralı parsel ise Sıtkı ve arkadaşları adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı S……., 10.12.2001 tarihli dilekçeyle mahkemeye müracaat ederek çekişmeli taşınmazların öncesinin Ö…….'e ait olduğunu O'nun ölümü ve mirasçıları arasında yapılan taksimle oğlu M……..'ya, M…….'nın da satışıyla kendisine intikal ettiğini ileri sürerek davalılar adına oluşturulan tapuların iptalini ve adına tescilini talep ve dava etmiştir. Taşınmazların Ö…….'e ait iken ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği ve M…….'nın kendisine isabet eden taşınmazları davacıya sattığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davaya konu parsellerin ilk malik Ö……'in ölümünden sonra taksime konu edilip edilmediği, taksime konu edilmiş ise kime isabet ettiği ve Mustafa'ya isabet edip etmediği konularındadır. Mahkemece bu yönde yapılan araştırma yeterli bulunmamaktadır. Eksik soruşturmayla hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili delilleri sorulup celbedildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslara arasından seçilecek yerel bilirkişilerle taraf tanıkları huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında davacının dayandığı tapu kayıtları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan ilk malik Ö……..'in ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise davaya konu parsellerin kime isabet ettiği, davalılara isabet etmiş ise M……..'ya ne verildiği, gayrimenkul verilmiş ise nereden verildiği etraflıca sorulup olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, terekenin taksim edilip edilmediğinin belirlenmesi için muristen intikal eden diğer tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri getirtilip incelenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaması isabetsiz olduğu gibi davaya konu 1239 ve 1274 numaralı parselin maliklerinden olup yargılama sırasında vefat eden Ö…… kızı A…….. mirasçısı G…….'nin mirasçılarının duruşmadan haberdar edilmemeleri ve karar başlığında gösterilmemeleri ve yargılama sırasında ve 5.3.2002 tarihli oturumda davalı Y……. davayı kabul ettiği halde kararda kabul beyanının 1239 numaralı parsel yönünden nazara alınıp 1252 numaralı parselde babasından intikal eden hisse yönünden nazara alınmaması da usul ve yasaya aykırı temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 6.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.