MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 139 ada 88, 102 parseller ile 145 ada 13 parsel sayılı 7.774.36, 4.273.88 ve 23.571.25 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 139 ada 4 ve 145 ada 2 parsel sayılı 31.105.98 ve 7.690.33 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 139 ada 95 parsel sayılı 12.729,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak payları oranında adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ...'nin çekişmeli 139 ada 4 ve 145 ada 2 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açmış oldukları davanın reddine, çekişmeli 139 ada 4 parsel, 145 ada 2 ve13 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, davacılar ... ve ...'nin çekişmeli 139 ada 88 ve 102 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açmış oldukları davanın kabulü ile taşınmazların kadastro tespitinin iptaline, parsellerin aynı vasıf ve yüzölçümünde tamamı ayrı ayrı 1920 pay kabul edilerek ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilme 2014/9 Esas ve 2014/4 Karar sayılı veraset ilamında gösterilen; 192'şer payının davacı ... adına, 192'şer payının davacı ... adına, 1536'şar payının ise tespit maliki davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 139 ada 95 parsel sayılı taşınmaza yönelik açmış olduğu davanın kabulüne, çekişmeli 139 ada 95 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, parselin aynı vasıf ve yüzölçümünde tamamı 1920 pay kabul edilerek ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilme 2014/9 Esas ve 2014/4 Karar sayılı veraset ilamında gösterilen; 192 payının davacı ... adına, 1728 payının ise tespit maliki davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davacı ... ... ve davalılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.1- Çekişmeli 139 ada 4, 88, 102, 145 ada 2 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle çekişmeli 139 ada 4, 88, 102, 145 ada 2 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara yönelik usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,2- Çekişmeli 139 ada 95 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Mahkemece; taşınmazın kök muris ...'den kaldığı ve terekesinin usulüne uygun paylaşılmadığı gerekçesiyle çekişmeli 139 ada 95 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı taraf, dava konusu taşınmazların öncesinin miras bırakanı ...'ye ait olduğunu, ölümü ile miras payı oranında kendisine intikal ettiğini ileri sürerek, miras payının adına tescili istemiyle, ... terekesine göre üçüncü kişi olan tespit maliki ...'ye husumet yönelterek dava açmıştır. Başka bir deyişle dava, el birliği mülkiyeti şeklindeki ... terekesinin mirasçılarından olan davacı ...'ın, üçüncü kişilere yönelik miras payına hasren açtığı ve kadastro öncesi hukuki nedene dayalı kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Bir mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnızca kendi payına düşen kısım için dava açması halinde, el birliği mülkiyeti hükümlerine tabi payı üzerinde, tek başına tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Nitekim böyle bir dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığı gibi; onlar adına da açılmadığından, açılmış bu davaya sonradan diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) veya onlar adına atanacak bir tereke temsilcisinin, bir mirasçının yalnızca kendi payına yönelik açtığı davaya katılmak suretiyle davayı sürdürmesine olanak bulunmamaktadır. Kök muris ...'nin, davacı dışında başka mirasçılarının da bulunduğu ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/9 Esas, 2014/4 Karar sayılı veraset ilamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, bir mirasçının miras payının adına tescili istemiyle üçüncü kişilere yönelik dava açması mümkün bulunmadığına göre, çekişmeli 139 ada 95 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.