Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5109 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18969 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : YENİLEME KADASTROSUKANUN YOLU : TEMYİZTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sonucunda davalılar ... ile dava dışı kişiler adına kayıtlı eski 545 parsel sayılı 3.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz yeni 148 ada 3 parsel numarasıyla 4.160,88 metrekare olarak tespit edilmiştir. Yine davacılar ... ve ... adlarına 3.460,00 metrekare olarak tespit ve tescil edilen eski 260 parsel sayılı taşınmaz yenileme çalışmalarında 148 ada 2 parsel numarasıyla 2.600,91 metrekare olarak tespit edilmiş, bilahare bu taşınmazın ifrazı ile oluşan 148 ada 17 parsel 1.300,46 metrekare yüzölçümlü davacı ..., aynı ada 18 parsel 1.300,45 metrekare yüzölçümüyle davacı ... adına tescil edilmiş, davacı ... tarafından kendisine ait 148 ada 17 parsel sayılı taşınmazı dava tarihinden önce dava dışı ....'a kayden satılmıştır. Davacılar kendilerine 148 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün uygulama kadastrosu sırasında davalılara ait taşınmaz içinde bırakıldığını öne sürerek bu bölümün adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ...'ın davasının aktif husumet nedeniyle reddine, davacı ...'ın davasının kabulüne, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen haritada (B2) olarak gösterilen 207,77 metrekare yüzölçümündeki bölümünün 148 ada 3 parsel sayılı taşınmazdan iptali ile 148 ada 18 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece; uygulama kadastrosu sırasında davacıların taşınmazının eksik ölçüldüğü, eksikliğin davalılara ait taşınmazda kaldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm verilmesi doğru bulunmamıştır. Tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davalarda çekişmeli taşınmazın tapuda malik olarak görünen tüm kişilerin davada taraf olması zorunludur. Somut olayda; çekişmeli 148 ada 3 (eski: 545) parsel sayılı taşınmazın paylı olarak 14 kişi adına kayıtlı bulunduğu, davacılar tarafından dava dilekçesinde kayıt maliklerinden ... evlatları ... (tapuda ... yazıyor) ...'ın davalı olarak gösterildiği, diğer kayıt maliklerinin ise davalı olarak gösterilmediği, mahkemecede diğer maliklerin davaya katılımı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek sonuçlandırıldığı anlaşılmakla davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. O halde; çekişmeli 148 ada 3 (eski: 545) parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen diğer kişilerin davaya dahil etmeleri için davacılara süre verilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.