Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5057 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6457 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLKANUN YOLU : TEMYİZTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 188 ada 3 parsel sayılı 9.288,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz taşlık vasfıyla ... adına, 188 ada 77, 83 parsel sayılı 29.687,84 ve 97.801,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tarla vasfı ile ... adına tespit ve tescil edilmiş, 188 ada 40 ve 191 ada 12 parsel sayılı 2.292.324,14 ve l.211.673,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar mera vasfı ile kamu orta malı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 188 ada 40 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen 22.137,64 metrekarelik kısmı ile 188 ada 83 ve 77 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında tapuya tesciline, diğer parsellere ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı temsilcisi ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece dava konusu bir parsellerden 188 ada 40 parselin bir kısm?? ile 188 ada 77 ve 83 parsellerin ekonomik amaca uygun zilyetlikle tarla olarak kullanılmaları nedeni ile bu parseller bakımından davanın kabulüne, 188 ada 40 parsel sayılı taşınmazın kalan kısmı ile 188 ada 3 ve 191 ada 12 parsel sayılı taşınmazların davacıların ekonomik amaca uygun zilyetlerinin bulunmaması nedeni ile davanın bu parseller bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir.Mahkemece taşınmazların niteliğinin belirlenmesi ve imar-ihya edilip edilmediğinin tespiti için taşınmaza ait 1959 ve 1987 yıllarına ait hava fotoğrafları getirtilmiş ancak hava fotoğraflarını jeodezi ve fotoğrametri uzmanı bilirkişinin incelemesi gerekirken bu konuda ehil olup olmadığı anlaşılamayan ziraat mühendisi araştırma görevlisi tarafından inceleme yapılmıştır. Dava konusu 188 ada 70 ve 83, 191 ada 12 parsel sayılı taşınmazların nitelikleri ziraat bilirkişi kurulunca mera ve çayırlık olarak belirlendiği halde taşınmazların evveliyatı itibari ile niteliklerinin belirlenmesi bakımından usulüne uygun mera araştırması yapılmadığı gibi komşu parsellere ait tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek dava konusu taşınmazı ne okudukları araştırılmamış, bu taşınmazların nitelikleri de belirlenmemiştir. Eksik araştırma ve inelemeye dayalı olarak karar verilmesi uygun değildir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece yapılması gereken iş, dava konusu taşınmazlara ait tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulması ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, taşınmazın bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararı, ekleri ve haritaları ile çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla keşif icra edilmeli, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, dava konusu taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmazlar ile komşu parseller arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise, ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, taşınmazların etrafında bulunan komşu taşınmazların kesinleşme durumları da nazara alınmalı, yapılan araştırma ve inceleme sonucu taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.