Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5030 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5375 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Davacı Hazine temsilcisi tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 07.04.2000 tarihli dava dilekçesi ile niza konusu 65 sayılı parsel üzerine davalının ev yapmak suretiyle yaptığı müdahalenin menine, binanın kail ile zararın tazminini talep etmiştir. Dava Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/50 esasında görülmüş ve 2005/43 karar sayılı ve 15.02.2005 tarihli ilamı ile görevsizlikle dosya Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın karar kesinleştiğinde talep halinde görevli ve yetkili Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, müdahalenin meni davasına konu edilen evin tutanağın düzenlenmesinden çok sonra yapıldığı, Kadastro Mahkemesi tutanağın düzenlenmesinden sonraki sebebe dayanan ve yıkım gibi yenilik doğurucu haklara ilişkin davalara bakamayacağı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 1965-66 yıllarında yapılan kadastro tespitinde çekişme konusu G... Köyü'nün 65 sayılı parselin tutanağının itirazlı olması nedeniyle 12.12.1966 tarihinde Gezici Arazi Kadastrosu Yargıçlığı'na gönderildiği ancak tüm aramalara rağmen kadastro tutanağı ve dava dosyasının bulunamadığı, davalı olması nedeniyle tapu kaydının oluşturulmadığı, kadastro tespit tutanağının kesinleşmediği dosyadaki belge ve bilgilerden anlaşılmaktadır. Kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunludur. Çekişme konusu 65 sayılı parselin tutanak aslı Dairemizin geri çevirme kararı uyarınca, bulunabileceği yerlerden yapılan tüm aramalara karşın bulunup dosyaya getirtilememiştir. Tutanak tanzimi için hiçbir bilgi olmaması halinde nihai karar niteliği ile "dosyanın Kadastro Müdürlüğüne iadesine" karar verilir ve bu halde kadastro prosedürü yeni kadastro tespiti ile başlar ve tutanak askı ilanına alınarak olağan usullere göre kadastro tamamlanır. Somut olayımızda tutanak tanzimi için hiçbir bilgi bulunmadığından, mahkemece binanın kal'i ve zararın tazmini talebi yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25/son maddesi gereğince yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesi Kadastro Mahkemesinin görevi dışında bulunduğundan kal ve tazminat davası tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine, müdahalenin meni talebi yönünden ise; "tutanak düzenlenmesi için dosyanın Kadastro Müdürlüğü'ne gönderilmesine" karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeler ile "görevsizlik" kararı verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 10.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.