MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 73 parsel sayılı 18.994,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadim kullanıma dayanılarak mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacı ... ve ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümünün adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyalarının birleştirilmesi gereğine değinen bozma ilamına uyularak ve dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ...'in davasının reddine, davacı ...'ın davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.480,85 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına tapuya tesciline, kalan kısmın mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davacı ...'ın davasına konu taşınmaz bölümünün mera vasfında olmadığı, bu bölüm üzerinde adı geçen yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği; davacı ... tarafından dava konusu edilen bölümün ise meradan açma olduğu gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da köy halkınca kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olduğu arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı zilyetliği ile edinilemez ve sınırları daraltılamaz. Mahkemece birbirine bitişik bulunan iki taşınmaz parçasından birinin mera niteliğinde olmadığı, diğerinin ise meradan açma olduğu sonucuna varılmış ise de; kadastro tespiti mera olarak yapılan davaya konu bölümlerin içinde yer aldığı 131 ada 73 parsel sayılı taşınmazın tamamının kadim mera olup olmadığının yöntemince yetersiz zirai bilirkişi raporu ve beyanlar esas alınmak suretiyle ve davacı ... adına tescile karar verilen bölüm ile çekişmeli taşınmazın geriye kalan bölümü arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığının belirlenmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Dava konusu taşınmazın dava edilen bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, taşınmazın tamamının kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında ve 131 ada 73 sayılı parselin dava dışı bölümleri ile dava konusu taşınmaz bölümü arasında ayırıcı nitelikte doğal ya da yapay sınır olup olmadığı konusunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, dava konusu taşınmaz bölümlerinin her yönden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli, bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.04.2015 gününde oybiriği ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Şirket adına çek ciro etme yetkisinin sözlü verildiği iddiası ispatlanabilir ise sahtecilik suçunun oluşumunu engeller
Kararı
VerenYargıtay
Dairesi : 11. Ceza DairesiMahkemesi :
ANKARA 6. Ağır CezaGünü :
05.06.2007
Sayısı :
264-181
Davacı :
K.H.Sanık :
Orhan
Resmi
belgede sahtecilik suçundan sanık Orhan ’in lehe kabul edilen 765
sayılı TCK’nun 342/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca
Borçlunun adi ortaklık payının haczi mümkün olmayıp ancak semerelere ve tasfiye payına haciz konulabilir
MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/274 E-2013/479 K.Taraflar arasındaki “icra memuru işleminin kanun yolu ile iptali isteminden" dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 17.07.2012 gün ve 2012/686
Sahte fatura kullanımı - tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği - vergi cezası
DAVA VE KARAR:
Davacı
hakkında bir kısım alışlarını sahte faturalarla belgelendirdiği yolunda
düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2002/Ocak-Mart dönemlerine
ilişkin olarak re’sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer
vergisi ile kesilen özel usulsüzlük
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?