Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4981 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14731 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... vekili, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün adına tespit ve tescil edilen 113 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek bu bölümün ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (c) harfi ile gösterilen 369,40 metrekarelik kısmının 113 ada 1 parsel sayılı taşınmaza, (d) harfi ile gösterilen 697,90 metrekarelik kısmının 113 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazların davacı ...nin dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki yapılan inceleme, araştırma ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., dayandığı tapu kaydı dava dışı 113 ada 1 ve 2 sayılı parsellere revizyon gördüğü sırada yüzölçümünün eksik ölçüldüğünü, eksikliğin taşınmazın sınırındaki dere yatağının genişlemesinden kaynaklandığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın dayandığı ve hükmen oluşan 21.09.1964 tarih ve 23 sıra numaralı tapu kaydının tescil dosyası ile birlikte varsa haritası getirtilmediği gibi, teknik bilirkişiler marifetiyle yapılan keşifte tapu kaydı kapsamı yöntemince belirlenmemiş, yine mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları dinlenmeden karar verilmiştir. Eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulamaz. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesine göre kayıt ve belgelerin harita, plan ve krokiye dayanması halinde bu kaydın kapsamı dayanılan harita, plan ve krokideki sınırlara itibar edilmek suretiyle belirlenir. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle mahkemece, davacı ...nin dayandığı tapu kaydının oluşumuna esas tescil dosyası aslı, bulunamazsa varsa ilam ve haritası getirtilip dosya ikmal edildikten sonra taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıklarının tümü hazır olduğu halde, fen bilirkişisi ve jeolog bilirkişi marifetiyle keşif yapılmalı; keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı, 3402 sayılı Yasa'nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişi aracılığı ile öncelikle haritası yöntemince uygulanmak suretiyle, haritasının uygulama imkanı bulunmaması halinde ise sabit sınırlarından başlamak suretiyle uygulanarak kapsamıbelirlenmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli ve dayanak tapu kaydının ve varsa haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, davaya konu taşınmaz bölümlerinin kayıt kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.