Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4936 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1149 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kullanım kadastrosu sırasında ... çalışma alanında bulunan 193 ada 1 ve 2 parsel sayılı 5.280.69 ve 7.209.33 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1 parsel sayılı taşınmazın ..., ... ve ...'nin, 2 parsel sayılı taşınmazın ...'nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla adına tespit edilmiştir. Davacı ..., Sinan payını devraldığını ve taşınmazın 1/4 payın da adına yazılmasını, davacı ... her iki taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve taksim edilmediğini belirterek eşit oranda tespit yapılmasını talep ederek ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... ve davacı ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi sonucunda onanmasına karar verilmiş, davacı ... ve davacı ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Mahkemece çekişmeli taşınmazların tespit tutanağında belirlendiği gibi taraflar kullanımında olduğu, davacı-davalı ...'nin taşınmazda kullanımının bulunmadığı gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Dava, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Davacı ... dışındaki davanın tarafları miras bırakan ...'nin yasal mirasçılarıdır. Keşifte dinlenilen tanık ... taşınmazların bütün olarak Sinan, Hüdaver, ... ve ...'ye ait olduğunu, tanık ...'de taşınmazın ormandan ilk açıldığında dört kardeşin birlikte çalıştığını beyan etmişler; buna karşılık yerel bilirkişi ... duruşmada alınan beyanında taşınmazın öncesinde miras bırakan ...'ye ait olduğunu bildirmiştir. Bu halde taşınmazların öncesinde miras bırakan Hasan terekesine dahil olan bir taşınmaz olup olmadığı veya taşınmazın tereke malı olmayıp tespit tutanağında kullanıcı olarak belirlenen davanın tarafı ..., ...,... ve ... tarafından tarım arazisi haline getirilip getirilmediği tereddütsüz olarak belirlenmemiş, beyanlar arasında ortaya çıkan çelişki giderilmemiştir. Öte yandan keşifte dinlenilen ... ve ... 193 ada 1 parselin bir kısmını davacı ..., bir kısmını ise davacı-davalı ...'in kullandığını, 2 parseli ise ...'ın kullandığını bildirmesine rağmen duruşmada dinlenilen ... “taşınmazı sonrasında ... ile ...'nin kullandığını, ikisinin de kullandığı kısımların ayrı olup tüm taşınmazı ikisinin kullandığını” beyan etmiş, mahkemece kullanıma yönelik söz konusu çelişki de giderilmemiş, bu haliyle taşınmazın kullanım kadastrosuna ilişkin tespit günü itibariyle tereke malı olup olmadığı, kimin kullanımında olduğu şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların bildirmiş olduğu tüm tanıklar ile tüm tespit bilirkişileri hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklarından; taşınmazların öncesinde bir kısım tarafların ortak miras bırakanı ...ye ait olup olmadığı, taşınmaz ... terekesine dahil ise mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, edilmiş ise kimin payına isabet ettiği, özellikle nüfus kayıtlarına göre miras bırakan ...'ın dava dışı mirasçılarınında bulunduğu gözetilerek öncesinde terekeye dahil ise taşınmazın bir kısım Hasan mirasçıları adına kullanıcı tespiti yapılmasının nedeni, taşınmazların muris ... terekesine dahil olmadığı bildirildiği takdirde tespit günü itibariyle taşınmaz veya taşınmazın belli kısımları üzerinde fiili kullanımın kimde olduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, çelişki olması halinde usulüne uygun şekilde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, somut olayda taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ... terekesine dahil olup paylaşılmadığı belirlendiği takdirde bir mirasçının fiili kullanımının tereke adına olduğunun kabulünün gerekeceği; taşınmazların miras bırakan ... terekesine dahil olmadığı, ..., ..., ... ve ... tarafından birlikte tarım arazisi haline getirildiği belirlendiği takdirde taraflar arasında mirasçılık ilişkisi söz konusu olmayacağından tespit günündeki fiili kullanıma değer verilmesi gerektiği, kaldı ki taşınmaz öncesinde ister muris Hasan terekesine dahil olsun isterse olmasın davacı ... yönünden adı geçen davacının bu aşamada terekeye karşı üçüncü kişi olduğu gözetildiğinde tespit günü itibariyle adı geçenin taşınmaz veya taşınmazın bir bölümü üzerinde kendi adına asli olarak fiili kullanımının var olup olmadığı belirlenip yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde talebi değerlendirilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde kurulan hükmün bozulması gerekirken onanmış olduğu anlaşılmakla davacı ... ve davacı ...'nin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.11.2015 tarih 2015/13208, 12771 Esas, Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı karar düzeltme ve temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 29.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.