MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Afet kadastrosu sonucu ... çalışma alanında bulunan 108 ada 1 ve 2 parsel sayılı 5026 ve 13301 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar birbirlerinden farklı tapu kayıtları sebebiyle sırasıyla ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiş, akabinde kamulaştırma işlemi sonucu adına intikal etmiştir. Yöre 1997 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 108 ada 1 sayılı parsele 143 ada 88, 108 ada 2 sayılı parsele 143 ada 89 parsel numarası verilmiştir. Davacı ..., kadastro sonucu tapu kaydı nedeniyle adına tescil edilen 143 ada 50 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün dayanak tapu kayıt miktarından az olduğu, eksikliğin 143 ada 88 ve 89 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacının dayandığı ve çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının sabit sınırlı olup revizyon gördükleri taşınmazları kapsadıkları gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacının dayandığı ve 143 ada 50 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören 02.06.1995 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı ile çekişmeli 143 ada 89 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören 24.08.1992 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmemiş, usulünce taşınmazlara uygulanarak kapsamı tayin edilmemiştir. Dosya içerisinde bulunan ve Tapu Müdürlüğünden getirtilen davacının tapu kaydının geldisi 13.10.1944 tarih ve 4 sıra numaralı kayda gitmekte olup bu kaydında Ağustos 1928 tarih ve 37 sıra numaralı kayıttan tedavül gördüğü belirtilmiş ise de, Dairemiz geri çevirme kararları ile Genel Müdürlük Arşiv Dairesinden getirtilen kayıtlar da Ağustos 1928 tarih ve 37 sıra numaralı kaydın gittisi olarak 13.10.1944 tarih ve 4 sıra numaralı kayıt görülmemektedir. ... Tapu Müdürlüğünden gerekse Arşiv Dairesinden getirtilen kayıtlardan davacı dayanağı 02.06.1995 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının tedavüllerin ne şekilde oluştuğu, hangi tarihte ifraz gördüğü, ifraz haritasının olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle davacının dayandığı 02.06.1995 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı ile çekişmeli 143 ada 89 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören 24.08.1992 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı oluşumundan itibaren birbirini takip edecek şekilde tüm intikalleri Tapu Müdürlüğünden ve Genel Müdürlük Arşiv Dairesi başkanlığından getirtilmeli, gerektiğinde kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, kayıtların sınrılarında ve miktarında meydana gelen değişikliklerin haklı nedeni olup olmadığı belirlenmeli, aynı kökten gelip ifrazen oluşan kayıtların ifraz haritası araştırılmalı, kök kayıttan gelen intikallerin başka taşınmazlara revizyon görmesi halinde bu taşınmazların da kadastro tutanakları ve kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilerek dosya tamamlanmalı, bundan sonra, Mahkemece mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davacının dayandığı ve çekişmeli 143 ada 88 sayılı parsele revizyon gören 27.12.1966 tarih ve 11 sıra numaralı, çekişmeli 143 ada 89 sayılı parsele revizyon gören 6.8.1984 tarih 2 sıra numaralı ve 24.08.1992 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kayıtları tesisinden itibaren tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, fen bilirkişisine, davacının talebine konu taşınmaz bölümü ile yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaretlettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, daha sonra fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının ve varsa haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir, kroki düzenlettirilmeli, ifraz haritalarının bulunması halinde 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince tapu kayıtlarının kapsamı haritasına göre belirlenmeli, yine tapu kayıt miktarları hesaplanırken ifrazen intikal gören tapu kayıtlarının revizyon gördüğü parsellerin miktarları da göz önüne alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazlarının bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.