Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4799 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4306 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 136 ada 14 parsel sayılı 3.452.88 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine “6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'ın kullanımında olduğu” şerhi yazılarak, tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 3402 sayılı Kadastro Yasası'na 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde belirtilen kullanım şerhinin iptaline ilişkindir. Davacı, çekişmeli taşınmazın yaklaşık 450 metrekarelik bölümünün kendi fiili kullanımında olduğunu belirtip, adına şerh verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece; davacının, iddia ettiği bölümde kullanıcı olduğunu ispatlayamadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Mahallinde yapılan keşifte, davacıya dava konusu ettiği bölüm sorularak dava konusu somutlaştırılmamış, keşfe katılan fen bilirkişisinin 08.12.2014 tarihli raporunda da davacının iddia ettiği 450 metrekarelik bölüm gösterilmemiş olup fen bilirkişisi raporu bu hali ile keşfi takibe elverişli değildir. Bunların yanında; yapılan keşifte mahalli bilirkişisi dinlenilmeden, tanıkların dava konusu bölüme işaret etmeyen, soyut ve yetersiz beyanlarına dayalı olarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Öncelikle çekişmeli taşınmazı ve yöreyi iyi bilen, tarafsız mahalli bilirkişi listesi kolluk vasıtası ile temin edilip dosya keşfe hazır hale getirilmelidir. Daha sonra mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde taşınmazın başında yeniden keşif yapılmalı, davacıdan dava konusu ettiği bölümü göstermesi istenmeli, bu bölüm fen bilirkişisine işaret ettirilip kroki üzerinde gösterilmeli, mahalli bilirkişi ve tanıklardan dava konusu bölümde tespit tarihi itibari ile kimin fiili kullanıcı olduğu, kullanımın hangi tarihten beri ne şekilde olduğu sorularak taşınmazın kullanım durumu belirlenmeli, fen bilirkişinden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ...''nun temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.