MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamlarında özetle; “davanın kadastro tespitinden önceki hakka dayalı olarak açıldığı açıklanarak, tespitin kesinleştiği 31.03.1994 tarihi ile dava tarihi olan 28.10.2010 tarihleri arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davacı, çekişmeli taşınmazın muris babasından kaldığını ileri sürerek miras payı oranında adına tescil istemiyle dava açmış olup; dava dilekçesinde 8.500 TL olarak gösterilip harcı tamamlanmayan dava değeri üzerinden ve davanın 1/5 oranında olan miras payına yönelik olduğu göz önünde bulundurularak vekalet ücreti takdiri gerekirken, keşif sonucu aldırılan inşaat bilirkişi raporunda gösterilen değer üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün vekalet ücretine yönelik olarak BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.