Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4676 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11356 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 1003 parsel sayılı 18.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılar ... ve ... adına 1/2 paylı olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine temsilcisi taşınmazın Hazineye ait olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Yargılama sırasında taşınmaz hakkında 298 ada 98 parsel numarasıyla 19.074,91 metrekare yüzölçümüyle uygulama tutanağı düzenlenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, çekişmeli eski 1003 yeni 298 ada 98 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki miktar ve vasfıyla davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olmadığı üzerinde davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazın sınırında bulunduğu halde, dava konusu taşınmaz ile mera arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı araştırılmamış, taşınmazlar başında yapılan keşifte davanın niteliği gereği menfaati bulunmayan komşu köylerden belirlenecek bilirkişilerin ve tanıkların dinlenmesi gerekirken tek bilirkişi dinlenilmekle yetinilmiş, keşif sonucu hükme esas alınan zirai bilirkişi raporunun bilimsel veriler içermeyen soyut nitelikte bulunduğu, çekişmeli taşınmaz ile dava dışı 1004 ve 1006 parsel sayılı taşınmazların aynı vergi kaydına dayalı olarak tespit gördüğü, vergi kaydının sınırlarının değişebilir ve her yere uygulanabilir nitelikte olduğu, miktarıyla geçerli olabileceği, miktar fazlasının meradan kazanılmış olup olmadığı hususları göz önünde bulundurulmamış, komşu 1005 parsel sayılı taşınmazın dayanağı vergi kaydı getirtilip uygulanmamış, aynı vergi kaydına dayalı olarak tespit gören ve davacı Hazine tarafından aynı iddia ve sebeplerle dava açılan 1004 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki dava ile birleştirilmesi gerektiği düşünülmemiştir. O halde; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle Dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılarak aynı nedenle bozulan 1004 parsel sayılı taşınmaz hakkında görülen dava ile eldeki dava birleştirilmeli, daha sonra aynı vergi kaydına dayalı olarak tespit gören 1003 1004 ve 1006 parsel sayılı taşınmazları dıştan çevreleyen komşu taşınmazların tespit tutanaklarının birer örneği getirtilerek tespitlerine esas alınan tapu ya da vergi kayıtlarının bulunduğunun belirlenmesi halinde kayıtların ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi, taraf tanıkları, sağ ise kadastro tespit bilirkişileri ile 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir. Çekişmeli taşınmaz ile çevresinde bulunan ve mera olduğu kesinleşen alanlar ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali, tasarrufu ve süreleri hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, taşınmazın tespitine esas alınan 275 nolu vergi kaydı ile komşu taşınmazlara uygulanan kayıtlar taşınmaz başında yöntemine uygun şekilde uygulanmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir, vergi kayıtlarının sınırlarını gösterir gerektiğinde uydu fotoğrafı ile kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle rapor düzenlettirilmeli, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, mera parseli ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın tamamının yada bir bölümünün meradan kazanılıp kazanılmadığı hususlarını içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazları çevrelerindeki taşınmazlarla gösterecek değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları rapora eklenmeli, dayanılan vergi kaydının değişebilir ve her yere uygulanabilir sınırlı olduğu, uyması halinde miktarıyla geçerli olabileceği, miktar fazlasının meradan kazanılıp kazanılmadığı hususları üzerinde durulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de uygulama kadastrosu ile taşınmazın yüzölçümü yeniden belirlenmiş olup, uygulama kadastro tutanağındaki yüzölçümü ile tescile karar verilmesi gerekirken infazda kuşku yaratacak şekilde kadastro tespit tutanağındaki yüzölçümü ile tescile karar verilmesi de isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.