MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... çalışma alanında bulunan 108 ada 47 parsel sayılı 1.907,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ..., ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ..., ..., ..., ... miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapunun iptali ile çekişmeli taşınmazın müşterek muris ... mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3. maddesine göre; “Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması" zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 ve 298. maddeleri de kararların gerekçeli olarak yazılmasını zorunlu kılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe okunduğunda, mahkemece verilen hükme nasıl ulaşıldığının anlaşılması gerekir. Böylece, davacı veya davalı sıfatıyla bir yargı organı önüne gelen kişilerin, hukuk devletinde yaşamanın doğal sonucu olarak hukuk güvencesi, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakları uyarınca haklarında verilen kararlar yanında kararların hukuki süreci ve yargısı da denetlenebilir olur.Somut olayda; davacılar, miras yoluyla gelen hakka dayanarak çekişmeli 108 ada 47 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müşterek muris Hasan Er mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, kararın gerekçesi ve bu sonuca ilişkin mahkemenin kabulü karar yerinde açıklanıp tartışılmamıştır. Yukarıda yazılı ilkeler ışığında da mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde; kararın gerekçe bölümünde, "delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" hususunda herhangi açıklık ve kararın denetlenebilirliğinin olmadığı görülmektedir. Yani, kararın gerekçe içermediği açık ve tartışmasızdır. Hal böyle olunca; kararın gerekçesiz olması nedeniyle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.