Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4659 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16687 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 101 parsel sayılı 11.230,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacının 104 ada 99 parsel sayılı taşınmazı 05.01.2012 tarihinde davalılardan babası ...'dan satın aldığı, nizalı taşınmazın kadastro tespitinin ise davalı adına 27.10.2005 tarihinde yapıldığı, davacının nizalı taşınmazı tapu sicilinden görerek ve niteliklerini bilerek satın aldığı, nizalı çaplı taşınmazın satın alan malikinin kadastrodan önceki kullanıma dayalı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı, satın alan davacının satın aldığı kişinin dayanması gereken kadastro öncesi nedenlere dayanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kural mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği gibi taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile dava açamayacağıdır. Ancak; satın alanın önceki malikin dava açma hakkını da devraldığının kanıtlanması halinde, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre içerisinde tespitten sonra satın alma iddiasının, önceki nedene dayalı dava olarak nitelendirilmesi gerekir. Somut olayda; davacı ...; 101 ada 99 parsel sayılı taşınmazı taşınmazın önceki maliki babası ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ...'dan tespit günü olan 28.06.2004 tarihinden sonra 05.01.2012 tarihinde satın aldığı sırada satıcı ...'un 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesine göre çekişmeli 104 ada 101 parsel sayılı taşınmaza dava açma hakkı bulunduğu, satın alan davacının, taşınmazla birlikte satıcıya ait olan dava açma hakkını da devraldığının kabulü gerekir. Dosya kapsamına göre de kadastro tespitinden evvel temyize konu olan 101 ada 104 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünde davacı tarafın satıcısı olan ...'un zilyet olduğu anlaşılmakla birlikte zilyetliğin başlangıç tarihi ve sürdürülüş biçimi net olarak belirlenmemiş, davacı ve davalı ..., çekişmeli taşınmaza 1985'den beri zilyet oldukları keşifte dinlenen tanıklar ise ...'un 1980'den beri zilyet olduğunu belirtmiş olduğu halde zilyetliğin başlangıç tarihi konusundaki çelişki giderilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ile hüküm verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime ve ne surette intikal ettiği, taşınmazın ...'a ne zaman ne suretle intikal ettiği ve ... tarafından ne suretle zilyet edinildiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.