Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4646 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16661 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; çekişmeli taşınmaz üzerinde kazanıma yeterli zilyetlik olup olmadığının araştırılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın yaklaşık 40 yıldan beri davacı tarafından kullanıldığı, dava konusu yerin yol olarak köylülerce hiç kullanılmadığı, Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen aralıksız, çekişmesiz zilyet olma koşulunun davacı yönünden oluştuğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamında açıklanan şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan hüküm tesis edilmiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur ve bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; yeniden yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak dava konusu taşınmazın öncesinin ne nitelikte olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde tasarruf edildiği, ziraatçi bilirkişinin raporunda belirttiği ceviz ve asma fidanlarının tesisinden önce ne şekilde zilyet olduğunun sorulup belirlenmesi, kadastro tespit tarihinden geriye doğru en az 20 yıl süre ile kazanmaya yeterli zilyetliğin kanıtlanması durumunda davanın kabulüne, aksi takdirde reddine karar verilmesi gerektiği hususlarına değinildiği halde, mahkemece bozmada değinildiği üzere taşınmaz başında yeniden keşif yapılmaksızın, mahalli bilirkişi ve tanıklar duruşmada dinlenilmek ve ziraat bilirkişisinden ek rapor alınmak sureti ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.