MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 103 ada 1 parsel sayılı 443.962,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki, yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişme konusu 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 03.07.2008 tarihli fen bilirkişisi raporu eki haritasında (A) harfi ile gösterilen 51.654,84 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ... adına, kalan bölümünün tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..., davalı Hazine temsilcisi ve dahili davalı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişinin rapor ve haritasında (A) harfi ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro tespitinden önce yirmi yıldan fazla süre ile davacı tarafından kullanıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Keşifte dinlenen tanık beyanları yetersiz ve soyut nitelikte olup, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadığı gibi soyut ve yetersiz bilirkişi raporu ile yetinilmiş, çekişme konusu bölümün batı tarafında kuru dere bulunduğu halde keşif sırasında jeoloji bilirkişisi hazır bulundurulmamış, çekişmeli taşınmazların hava ve uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğu yöntemince tespit edilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ...ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında fen bilirkişi, jeoloji bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve nasıl geçtiği gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulupsaptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri dinlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, üç kişilik uzman ziraat mühendisi kurulundan, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş dava konusu 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ham toprak niteliğindeki bölümleri ile dava konusu bölüm arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, jeoloji mühendisi bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı içerisinde kalıp kalmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın tarım arazisi olarak ve ekonomik amacına uygun zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.