Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4461 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19505 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 140 ada 23 parsel sayılı 26.284,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve dava, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında ..., ... ve ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 140 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 1/4’er pay ile davacı ve müdahiller adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı ve müdahiller lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Dava, Asliye Hukuk Mahkemesinden görevsizlik kararıyla aktarılmış olup; Kadastro Mahkemesince, ziraatçı bilirkişi tarafından düzenlenen 29.04.2002 tarihli raporda taşınmazın çevresinde mera bulunduğunun belirtilmesine rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan keşif sonucu aldırılan fen bilirkişi rapor ve haritasıyla, kadastro paftası arasında uyumsuzluk bulunduğu halde, davalı hale getirilen kadastro tespit tutanağının aktarılan dosyada dava konusu edilen taşınmaz olup olmadığının tereddütsüz belirlenmemiştir. Bu nedenle sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için; komşu taşınmazlara ait tespit tutanak örnekleri ve komşu taşınmazlara tespit sırasında uygulanmış ise dayanak kayıt ve belgeleri tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte dosyaya getirtilmeli, 3 ziraat mühendisi ve 1 jeoloji mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti ile mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Dava konusu taşınmaz ile mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, taşınmazın kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, keşif sırasında tespit ve mahalli bilirkişiler ile tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ile jeoloji bilirkişisinden taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın her yönünden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli, aktarılan dosyadaki taşınmaz ile davalı hale getirilen tespit tutanağının aynı taşınmaza ait olup olmadığı belirlenmeli, aktarılan dava kapsamında olan taşınmaz hakkında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda esastan karar verilmeli, aktarılan dosya kapsamında olmadığı anlaşılan taşınmaza yönelik ise; tespit tutanağının Kadastro Müdürlüğüne iadesine karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilmiş olması, isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.