Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 445 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9311 - Esas Yıl 2009
Ödeme şartını ihlal eyleminden borçlu Cuma'nın 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 340. maddesi uyarınca 1 ay hapsen tazyikine dair (Gülşehir İcra Mahkemesi)'nin 16.03.2009 tarihli ve 2008/115 esas, 2009/16 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin (Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi)'nin 18.05.2009 tarihli ve 2009/428 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Tebliğname ile; Yargıtay Onaltıncı Hukuk Dairesi'nin 15.02.2002 tarihli ve 2002/964-1352 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 349. maddesi hükmüne göre, müşteki veya vekilinin duruşmada hazır bulunmakla zorunlu olması karşısında, 16.03.2009 tarihli son celse için mazeret dilekçesi verip yokluğunda karar verilmesini isteyen müşteki vekilinin duruşmanın başka bir güne ertelenme talebi olmadığı dikkate alınarak şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemekle, anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 05.11.2009 gün ve 2009/62345 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın gün ve K.Y.B.2009/259590 sayılı teblignamesiyle talep edilmiş olmakla, Gereği görüşüldü: 01.06.2005 gün ve 25832 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5358 sayılı Yasa ile değişik 2004 sayılı İİK'nın 346/son maddesi ile aynı Yasa'nın 16. Babında yer alan suçlara ilişkin davalara İcra Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiş ve aynı Yasa'nın yargılama usulünü düzenleyen 349. maddesinde 5358 sayılı Yasa ile bir değişiklik yapılmadığı gözetildiğinde, bu usul hükmü sanığın eylemine konu İİK'nın 340. maddesi için de geçerlidir. İİK'nın 349. maddesi gereğince müşteki veya vekilinin duruşmada hazır bulunması zorunludur. Mazeret bildirerek kabulü ile yokluğunda I karar verilmesinin istenmesi sonuca etkili değildir. Bu durum karşısında müşteki vekilinin 16.03.2009 tarihli celse için verdiği mazeret dilekçesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde müşteki veya vekilinin yokluğunda borçlunun cezalandırılamayacağı gözetilemeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma stemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle, Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nin 18.05.2009 gün ve 2009/428 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince (BOZULMASINA), sair işlemlerin mahallinde ifasına, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 01.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.