Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 437 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 442 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROKANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında kalan 167 ada 15 parsel sayılı 1308.26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan söz edilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece dava konusu taşınmazın 5. sınıf tarım arazisi olduğu, bu taşınmazların nitelik itibariyle zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmaz üzerinde davacı tarafın taşınmazı satın aldığı 1986 yılından itibaren 20 yılı aşan zilyetliği olduğunu haber verilmiş ve ziraatçi bilirkişi raporunda da taşınmazın özel mülkiyete konu 5. sınıf tarım arazisi olduğu belirtilmiştir. Mahkemece ziraatçi bilirkişi raporunda taşınmazın üzerindeki çayır otlarının biçilmesi suretiyle kullanıldığı belirtilmesine rağmen, taraf yönünden bağlayıcı niteliği bulunmayan başka taşınmazla ilgili dava dosyasındaki ziraatçi bilirkişi raporunu değerlendiren Yargıtay ilamına göre taşınmazın zilyetlikle kazanılmasına olanak bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile tespit bilirkişilerinin tümü ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu hazır edilerek taşınmazın başında yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz üzerinde davacı tarafın zilyet olup olmadığı, zilyetlik varsa başlangıcı ve sürdürülüş şekli hakkında ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri getirtilen komşu parsel tutanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeli, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın çayır niteliğinde ve zilyetlik yolu ile edinilebilecek yerlerden olup olmadığını açıklayacak taşınmazla ilgili önceki ziraatçi raporunu da irdeleyecek şekilde bilimsel verilere uygun olarak ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde ilgisine iadesine, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.