Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4304 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13644 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 101 ada 140 parsel sayılı 12.297.439,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., tapu kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle çekişmeli taşınmazın bir bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 101 ada 140 parsel sayılı taşınmazın 10.09.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 18.718,20 metrekarelik bölümünün tarla vasfıyla davacı adına tesciline, taşınmazın kalan kısmının davalılar adına tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece çekişmeli 101 ada 140 parsel sayılı mera vasıflı taşınmazın sınırında bulunan, davacının hissedarı olduğu 162 ada 147 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören ve davacının dayandığı 13.11.1972 tarih 6 sıra nolu tapu kaydının çekişmeli 101 ada 140 parsel sayılı taşınmaz içinde bulunan ve dava konusu edilen fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 18.718,20 metrekarelik bölümü kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydı yöntemince uygulanarak kapsamı belirlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; davada yararı bulunmayan, taraflarla yakın akrabalığı ve ilişkisi bulunmayan elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, uzman fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşifte, davacının dayanağı tapu kaydının revizyon gördüğü 162 ada 147 parsel sayılı taşınmazın kuzey sınırında bulunan 162 ada 176 parsel sayılı taşınmazın ham toprak ve taşlık vasfında olduğu gözetilmek suretiyle söz konusu tapu kaydının kuzeyinde okunan kır hududunun değişebilir nitelikte olup olmadığı, tapu kaydı miktar fazlalığının bir bölümünün kırda kalıp kalmadığı, tapu kaydının doğusunda okunan Alem Hududunun zeminde sabit olup olmadığı yöntemince araştırılmalı ayrıca tapu kaydının kapsamında kaldığı belirlenecek taşınmaz bölümünün kim veya kimlerin kullanımında olduğu, zilyetliklerinin kimlerden kimlere ve ne şekilde geçtiği, tapu kayıt maliki ile davacı arasındaki akdi veya ırsi ilişkinin ne olduğu davacıya açıklattırılıp bu husus da incelenmelidir. Yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler,gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Keşfe katılacak uzman fen bilirkişilerden, yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir ayrıntılı rapor alınmalı, 3 kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan çekişmeli 101 ada 140 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaz ve komşusu 162 ada 147 parsel ile aralarında ayırıcı unsur niteliğinde doğal ya da yapay sınır olup olmadığı, bu sınırın zeminde sabit olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve rapor taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre taşınmaz tespit sırasında mera olarak sınırlandırıldığına göre davacı adına tescile karar verilen bölümün dışında kalan bölümün tespit gibi mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydına karar vermek gerekirken "kalan kısmın davalılar adına tesciline" karar verilmesi de isabetsiz olup, Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.