MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmazların bir bölümünün ... kamulaştırma sahasında kaldığının ...’nün 27.04.2012 tarihli yazısından anlaşıldığı, bu durumda ...’nin yasal hasım olarak davaya katılması gerektiği açıklanarak; ...’nin davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisi Deniz Yıldırım tarafından hazırlanan 13.06.2012 havale tarihli ek raporda (A1) harfi ile gösterilen 11.172,85 metrekare yüzölçümündeki bölüm ile (B1) harfi ile gösterilen 15.585,90 metrekare yüzölçümündeki bölümde davacının mülkiyet hakkını kazandığının tespitine, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen bölümden (A1) harfi ile gösterilen 11.172,85 metrekare yüzölçümündeki bölümün düşümü ile kalan 18.062,17 metrekare yüzölçümündeki bölüm ile (B) harfi ile gösterilen bölümden (B1) harfi ile gösterilen 15.585,90 metrekare yüzölçümündeki bölümün düşümü ile kalan 5.466,33 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. I- Fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen 05.06.2012 tarihli ek rapora (A1) ve (B1) ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 22.04.2013 tarihli bozma ilamına konu 04.10.2012 tarihli karar ile çekişmeli bölümlerin davacı adına tesciline karar verilmemiş, (A1) ve (B1) ile gösterilen bölümler dışında kalan ve (A) harfi ile gösterilen 18.062,17 metrekare yüzölçümündeki bölüm ile (B) harfi ile gösterilen 5.466.33 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir. Söz konusu kararı sadece davalı 'nin temyiz etmesi üzerine karar, yukarıda belirtilen nedenlerle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak taraf teşkili sağlandıktan sonra mahkemece, önceki hükme de esas alınan 05.06.2012 tarihli ek raporda (A1) ve (B1) ile gösterilen bölümler yönünden davacının mülkiyet hakkının tespitine karar verilmiş ise de; varılan sonuç hatalı olmuştur. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına konu önceki karar, davacı tarafça raporda (A1) ve (B1) ile gösterilen bölümler yönünden temyize konu edilmemiştir. Bu bölümler yönünden, davacı taraf lehine tescil kararı verilmemiş olması ve davacı tarafça bu hususun temyize konu edilmemiş olması karşısında, davalılar ve ... lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Davalılar lehine oluşan kazanılmış hak gözetilerek bu bölümler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup davalı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,II- Fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen 05.06.2012 tarihli ek rapora (A1) ve (B1) ile gösterilen bölümlerin düşülmesinden sonra (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak 4721 sayılı TMK'nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Keşfe katılan ziraatçı bilirkişi tarafından hazırlanan 03.02.2010 tarihli rapor, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihya işleminin ne zaman tamamlandığı, ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullanıldığı, üzerindeki bitki örtüsü ve bunların yaşı vs. gibi hususları izah bakımından yetersizdir. Mahkemece, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak ve taşınmazın geçmişteki niteliğini belirleme açısından gerekli olan hava fotoğraflarından yararlanılmadan hüküm kurulmuştur. Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi stereoskopik hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait, en az üç ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bunların yanında karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu ...'nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. O halde; mahkemece öncelikle yasal hasım niteliğinde bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ve taşınmazın bulunduğu ilgili belediye başkanlığını davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilerek taraf teşkili sağlanmalı, yukarıda belirtilen tarihlere ait hava fotoğrafları...'ndan getirtilerek dosya ikmal edilmelidir. Dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, daha önce yapılan keşiflerde beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu aracılığı ile yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı, ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğini, üzerindeki bitki örtüsünü, üzerinde üzüm bağları var ise kaç yaşında olduklarını ve sayısını, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını, ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullandığını vs. bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, hava fotoğrafları jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, bu kapsamda çekişme konusu taşınmaz bölümleri hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik olarak dosya üzerinden rapor alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.