MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 211 ada 7 parsel sayılı 4.742,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kadastro komisyonuna itiraz sonucu 1/3'er pay ile davacılar ..., ... ile ... (ölü) adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tamamının kendi adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 211 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde davacının keşif giderlerini yatırmadığı bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36. maddesinin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanık, teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda, öncelikle davacı tanık deliline dayandığı halde kendisine tanıklarının isim ve adreslerini bildirmesi için süre ve imkan tanınmamış, böylece deliller tam olarak toplanmamış olduğundan dosyanın keşif için hazır hale gelmediği, diğer yandan mahkemece 05.09.2014 tarihli oturumda verilen keşif ara kararında, yerel bilirkişi ve tanıklar için davetiye gideri yatırılması için gerekli masrafın belirtilmediği, tanık ve yerel bilirkişilere çıkartılacak tebligatların gidiş ve dönüşü için gerekli sürenin gözetilmeyerek gerekli giderin keşif gününe kadar yatırılması için süre verildiği anlaşılmakla yöntemine uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi davacı tarafından keşfin yapılacağı gün keşif giderinin yatırılması, bu hususun bir sonraki duruşmada zapta geçirilerek yapılacak keşfin mevsim şartları da göz önünde bulundurularak bir sonraki celse belirlenmesine dair ara karar tesis edilmesi ve bu ara karardan sonraki ikinci duruşmada davanın reddine karar verilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 15.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.