Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4159 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2058 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi vs. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro tespiti sırasında ... çalışma alanında bulunan 272 ada 172 parsel sayılı 31500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle göl vasfıyla adına tespit istemiyle kadastro komisyonuna başvurulmuş, kadastro komisyonu kararı ile özel mülkiyete konu teşkil etmeyen yerlerden olması nedeniyle tescil harici bırakılmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/94-2001/143 sayılı ilamı ile 272 ada 172 sayılı parselin fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 5396 metrekarelik bölümünün dava açan ... adına tesciline, kalan kısmın aynen bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı ... mirasçıları 23.02.2011 tarihinde, irsen intikal, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adlarına tescil istemiyle dava açmıştır. tarafından Mahkemeye ibraz edilen 18.07.2011 tarihli dilekçe ile taşınmazın adına tescili talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davalı vekili ve Hazinenin temyizine katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda onanmasına karar verilmiş, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. 1- Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesinde; dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye red karar düzeltme harcının düzeltme isteminde bulunan davacılardan alınmasına,2- Davalı vekilinin karar düzeltme istemine gelince; çekişmeli 272 ada 172 parsel sayılı taşınmaz hakkında her ne kadar göl niteliğinde olduğundan söz edilerek öncesinde tutanak düzenlenmiş ise de komisyonca taşınmazın tescil dışı bırakılmasına karar verilmiş, davacıların açtığı tescil davasında davalı taşınmazın adına tescili isteminde bulunmuştur. Dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın kışın su tuttuğunu ancak yaz mevsiminde suların çekildiğini, taşınmazın göl niteliğinde olmadığını bildirmişler, bilgisine başvurulan jeolog bilirkişiler ise taşınmazın göl alanı olmadığını rapor etmişlerdir. Öte yandan; taşınmazın dava dışı 5396 metrekare yüzölçümündeki bölümü açısından üçüncü kişinin açtığı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/93-143 Esas-Karar sayılı dava dosyasında Yargıtay 8. Hukuk Dairesi "taşınmazın yapılan nitelik araştırmasında göl yönüyle ilgisinin bulunmadığını" benimsemiştir. Somut olayda ise tescil harici bırakılan taşınmaz hakkında davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği dosya kapsamı ile belirlendiği gibi taşınmazın göl vasfında bulunmadığı, bu nedenle taşınmazın tescil harici bırakılmasını gerektirir hukuki bir durumun bulunmadığı da belirlenmiştir. Hal böyle olunca; adına tescil isteyen davalı 'nin tescil talebinin kabulü ile evvelce dava dışı kişi adına tesciline karar verilen 5396,00 metrekare yüzölçümündeki bölüm haricinde kalan nizaya konu alanın adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 27.10.2015 tarih 2014/21227, 2015/12630 Esas-Karar sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 13.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.