MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ve arkadaşları adına kayıtlı bulunan eski 1561 parsel sayılı 2.905 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 365 ada 32 parsel numarasıyla ve 2.869,31 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1562 parsel sayılı 255 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 365 ada 33 parsel numarasıyla ve 528,5 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait 1989 yılında davalıya bağışladıkları 365 ada 33 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün arttığı ve sınırının yanlış belirlendiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında 365 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tapu malikleri ... ve arkadaşları davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 365 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişilerinin 31.12.2013 tarihli rapor ve ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kırmızıya boyalı 268,03 m2'lik kısmın ifraz edilerek davacılar adına kayıtlı ve aynı yerde kain 365 ada 32 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine ve 365 ada 32 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün toplam 3.137,34 m2 olarak düzeltilmesine, aynı rapor ve ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kırmızıya boyalı 268,03 m2'lik kısmı ifraz edildikten sonra kalan 260,47 m2'lik kısmın aynı adanın son parsel numarası ile davalı Türkiye Diyanet Vakfı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davanın tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraz davası niteliğinde olup, çekişmeli (eski 1561) 265 ada 32 ve (eski 1562) 265 ada 33 parsel sayılı taşınmazlar 184 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşmuştur. Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; mahkemece çekişmeli taşınmazların öncesinde 184 parsel sayılı taşınmaz olduğu göz önünde tutularak ifraza ilişkin bilgi ve belgeler, 184 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosuna ilişkin kayıtlar getirtilmemiş, çekişmeli taşınmazların eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki farkın nedenlerini açıklamak için yeterli inceleme ve araştırma yapılmamış, bilirkişiden yukarıda açıklanan yönteme uygun rapor alınmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, öncelikle davanın uygulama kadastrosuna itiraz davası niteliğinde ve çekişmeli taşınmazların öncesinde 184 parsel sayılı taşınmaz olduğu göz önünde tutularak ifraza ilişkin bilgi ve belgeler, ifraz krokisi, haritası, tescil bildirim evrakları, 184 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosuna ilişkin ölçü çizelgesi, ölçü krokisi ve hesap cetveli, uygulama kadastrosuna ait ada raporu, eski tarihli hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları, tesis kadastro paftası getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli, bundan sonra mahallinde yöntemine uygun keşif yapılarak, harita mühendisi bilirkişiden yukarıda açıklanan niteliklere sahip rapor ve eki haritaları düzenlemesi istenmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.