MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 23 parsel sayılı 7.552,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... oğlu ...'ın kullanımında iken 30-40 yıl önce zilyetliğini terkettiği ve tespit tarihi itibariyle de zilyet olmadığı belirtilerek tarla niteliğiyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın eşit paylarla kendisi ve kardeşi ... adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında ..., davacı ile aynı iddialarda bulunarak taşınmazın eşit paylarla davacı ve kendisi adına tescilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile eşit paylarla ... ve ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davacı ...'ın, müşterek mülkiyet iddiasıyla taşınmazın eşit paylarla kardeşi ... ile birlikte adına tescilini istemiş olmasının yanında, kardeşi ...'ın usulüne uygun şekilde davaya müdahalesinin veya aynı şekilde açılmış bir davasının bulunmaması ve yargılama sırasında davacının davasına muvafakat ettiğine ilişkin beyanının, usulüne uygun şekilde açılmış bir dava anlamına gelmeyeceği hususları göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde düzenlenen miktar sınırlamaları yönünden inceleme yapılmadan karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.