Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 397 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13222 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Beldesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 443 ada 1 parsel sayılı 916,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz maliki belirlenemediğinden tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacılar, irsen intikal, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde, karar başlığında hangi hususların yazılması gerektiği belirtilmiş olup, bu madde gereğince tarafların kimlikleri ve adreslerinin karar başlığına yazılması zorunludur. Bu maddeye göre tanzim edilmeyen kararın denetimi ise mümkün görünmemektedir. Mahkemece, lehine hüküm kurulduğu halde davacılardan...'un kimlik bilgileri ve adresinin karar başlığında gösterilmemesi doğru değildir. Kabule göre de; Kadastro Hakimi, davanın tarafları arasındaki uyuşmazlığı çözmek ve hükmün infazı sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde ve açık tescil hükmü kurmakla yükümlü olduğu halde, mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/127 Esas ve 2002/125 Karar sayılı veraset ilamına atıf yapılarak hüküm kurulmuştur. Kararın eki olmayan veraset ilamına atıf yapılarak hüküm fıkrası oluşturulması da isabetsiz olup, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.