Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3969 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14555 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 26.616,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazın sınırında ... Nehri bulunmasına rağmen taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre konumu belirlenmemiştir. Bu kapsamda 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı gibi idarece yapılmış ve yöntemince kesinleşmiş bir kıyı kenar çizgisi yoksa kıyı kenar çizgisinin mahkemece tespiti gerekmektedir. Bu tespit yapılırken 13.03.1972 tarih ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kıyı şeridinin nasıl tespit edileceğine dair kural ve yöntemler ile 17.04.1990 tarih, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 4. maddesindeki tanımlar ve 9. maddesi hükmü göz önünde tutulmalıdır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, dava konusu taşınmazın sınırında idarece yapılmış ve yöntemince kesinleşmiş bir kıyı kenar çizgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca öncelikle karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca ... İlinin Büyükşehir olması nedeniyle ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı da davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, 3621 sayılı Kanun'un 9. maddesine göre bu işlerde uzman olan üç jeolog veya jeomorfoloji mühendisi ile uzman ziraat ve harita mühendisinden oluşturulacak beş kişilik uzman bilirkişi kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında yerel bilirkişiden taşınmazın sınırlarının göstermesi istenilmeli, teknik bilirkişilerden; dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin memleket haritalarının, en eski tarihli askeri haritaların, hava fotoğraflarının yöntemince uygulanması, gerektiğinde değişik kodlardan toprak örnekleri alınıp analizlerinin yapılması, mevsimsel etkilerin de göz önünde tutulması suretiyle kıyı kenar çizgisini saptamaları istenilmeli, belirlenen kıyı kenar çizgisinin de gözetilmesi suretiyle çekişmeli taşınmazın ... Nehrinin etki alanı içerisinde kalıp kalmadığı ve aktif dere yatağı içerisinde bulunup bulunmadığı ile ilgili olarak denetime açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişilerden çekişmeli taşınmazın haritası ile kıyı ve kıyı kenar çizgisinin çakıştırılması neticesinde taşınmazın konumunu belirlemeleri istenilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.