Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3948 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16437 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 13 parsel sayılı 41.207.70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde dava konusu taşınmazın taşlık yerlerden olduğu ve zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 103 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davalı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, keşif sonrası dosyaya ibraz edilen ziraat mühendisi bilirkişisinin raporunda; dava konusu taşınmazın yaklaşık %15 oranında kayalık, %25 oranında taşlık olduğu belirtilmiş, taşların toplanması ve taşınmazın etrafına duvar örülmesinin imar-ihya olarak kabul edilebileceği belirtilmiş, ayrıca rapora ekli fotoğraflarda da taşlık kısımların olduğu gözlenmiştir. Taşınmazların imar ve ihyası 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca emek ve para sarf edilerek tamamlanması, tamamlandığı tarihten itibaren davasız ve aralıksız en az 20 yıl süreyle zilyetlik altında bulundurulması şartına bağlıdır. Mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıllık üç ayrı zamanda çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek mahallinde jeodezi ve fotoğrametri mühendisi bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişi ile keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar ve ihyaya konu olup olmadığının, konu olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın uydu ve hava fotoğrafları ile kadastro paftası harita çizim programı vasıtasıyla çakıştırılmalı, ziraat bilirkişisi vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren tespit tarihine kadar yirmi yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı hususları irdelenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.