MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahkemece taraf tanıkları, yerel bilirkişiler ile önceki keşifte yer almamış tarım uzmanı bir bilirkişi, fen bilirkişisi ve jeolog bilirkişi eşliğinde yeniden yapılacak keşifte taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, halen aktif dere yatağı niteliği taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilerek uygulanması, varsa zilyetlik tanıklarının taşınmaz başında dinlenmesi, zilyetliğin ne zaman başladığının, kaç yıl, ne şekilde devam ettiğinin sorulup tespit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi, ayrıca davalılar yanında murisler yönünden de sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarının Yasanın getirdiği sınırlamayı aşıp aşmadığının saptanması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 347 ada 8 parsel sayılı taşınmazın payları oranında davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamında belirtilen hususlar etraflıca araştırılmamıştır. Bozma ilamı öncesinde alınan ziraat bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazın yaklaşık %40, bozma ilamı sonrasında dosyaya sunulan ziraat bilirkişisi raporunda taşınmazın yaklaşık %45 oranında taşlık olduğu belirtilmiş, mahkemece taşınmazın bu durumu göz önüne alınarak detaylı araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Ayrıca bozma ilamı sonrasında keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında, taşınmazın 1980'lerde terör nedeniyle kullanılamadığı belirtilmişse de, tekrar ne zaman, ne şekilde kullanılmaya başlandığı, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü yönünde net şekilde beyanda bulunulmamıştır. Bozma ilamında davalılar yanında murisler yönünden de sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Yasa'nın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığının da saptanması gereğine değinilmiş, mahkemece bu yönde de herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Önceki bozma ilamında belirtildiği şekilde davalılar murisleri yönünden de senetsizden kazanım miktarları belirlenerek yasanın getirdiği sınırlamayı aşıp aşmadığı değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.