Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3934 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18691 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 106 ada 4 parsel sayılı 8.284,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı gerekçe gösterilerek ve malikinin ölü olduğu belirtilerek tarafların ortak miras bırakanı olan ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., pay satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tamamının kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 32/48 payın davacı adına 1/48'er payın ise davalı ... ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu taşınmazın öncesinde tarafların ortak murisi ...'a ait olduğu sabit olup, davalıların temyizi, kök muris ... 'den dolayı babalarından kendilerine intikal eden paya yöneliktir. Mahkemece davalıların murisi ...'in payını davacıya devrettiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da bu konuda dayanak yapılan vekaletname, satış ve benzeri işlemler için yetki verilmesine ilişkin olup, dosya kapsamı itibariyle satış ve zilyetliğin devri durumları sabit olmayıp, bu husustaki yerel bilirkişi ve tanık beyanları soyut niteliktedir. Tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin yapılan araştırma belirtilen nedenlerle hüküm vermeye yeterli değildir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için iddia ve savunmalarına ilişkin taraflara tanık bildirme imkanı verilmeli, bundan sonra mahallinde taşınmazı iyi bilen, yaşlı, tarafsız ve önceki yerel bilirkişilerin dışında 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişilerinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri, ne sebep ve sıfatla kullanıldığı, kullanımın kimden kime ve nasıl geçtiği sorulmalı, davalıların murisi ...'in, sağlığında bu taşınmaz hakkında bir tasarrufta (satış, bağış vs.) bulunup bulunmadığı, bulunduysa zilyetliği devredip devretmediği hususunda olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, davalıların murisi ...'in payının devredilmediği sonucuna ulaşılırsa, davacının bir diğer dayanağı olan 2005 tarihli senette satıcılar olarak adları geçen davalılar Hasan ve Hüseyin Beytorun yönünden yapılan satış durumu göz önünde bulundurularak ve mirasçılar arasında pay satışının mümkün olabileceği de değerlendirilerek temyize konu paylar yönünden toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 08.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.