Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3929 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 53 - Esas Yıl 2010





Yargıtay bozma ilamında özetle "Taşınmaz başında yerel bilirkişiler, tanıklar, arkeolog, ziraatçi ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılarak, fen ve arkeolog bilirkişi aracılığı ile arkeolojik sit haritası, davacının dayandığı tapu kaydının uygulanması, davacının dayandığı tapu kaydının taşınmaza uyup uymadığı, çekişmeli taşınmazın arkeolojik sit alanında kalıp kalmadığı, taşınmazın niteliği hususunda bilirkişilerden rapor alınması, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, ne durumda bulunduğu, kimden intikal ettiği, kim tarafından ve ne zamandan beri kullanıldığı hususlarında bilgi alınması, beyanların doğruluğunun komşu parsellerin tutanakları ve dayanakları ile denetlenmesi, bundan sonra toplanan deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, yapılan araştırmaya göre taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığının veya zilyetlikle mülk edinme şartlarının davacı taraf yararına gerçekleştiği ve aynı zamanda 3.derece arkeolojik sit alanında kaldığının anlaşılması halinde de 2863 sayılı Yasa hükümlerince çekişmeli taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine gerekli şerhin verilmesi”” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 151 ada 5 sayılı parselin davacı S... T... adına tesciline, taşınmazın 3.derece sit alanında kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın 3. derece sit alanı içinde kaldığı ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacı taraf yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli bulunmamaktadır. Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz ve tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece yapılan keşifte taşınmazın davacının babasına köy tarafından ev yeri olarak verildiği beyan edildiği halde taşınmazın öncesinin ne olduğu araştırılmamıştır. Ayrıca bozma kararı uyarınca taşınmazın başında keşif yapılmasına rağmen, taşınmazın sit haritasındaki yeri denetime elverişli olarak gösterilmediği gibi, keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporları da çelişkilidir. Fen bilirkişisinin 03.07.2009 tarihli raporunda taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı sınırları içinde kaldığı belirtilmesine karşın, arkeolog bilirkişinin 13.07.2009 tarihli raporunda ise 3. derece doğal sit alanı sınırları içinde kaldığı belirtilmiş, kararda verilen şerhte ise sit alanının niteliği belirtilmemiştir. Doğru sonuca ulaşabilmek için taşınmazın başında yerel bilirkişiler, tanıklar, iki arkeolog ve bir fen bilirkişisinden oluşan kurul aracılığı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kamu orta malı niteliğinde olup olmadığı, zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığı, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, sit haritaları kadastro paftası ile çakıştırılmalı, sit haritası örnekleri dosyaya konulmalı, bilirkişilerden çekişmeli taşınmazın sit alanı içinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise hangi nitelikteki sit alanı içinde kaldığına dair rapor alınmalı, 2863 sayılı Yasa'nın 11. maddesinin 5663 sayılı Yasa ile değişik 2. cümlesi uyarınca 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanlarının zilyetlikle iktisap edilemeyeceği göz önünde bulundurularak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de kararda tapu kütüğünün beyanlar hanesine verilen şerhle ilgili olarak sit alanının niteliğinin belirtilmemiş olması da doğru görülmemiş olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.