MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ... ve ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1954 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümüne kadastro sonrası imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuş ve ayrıca dava konusu taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir. Yargılama sırasında davacılardan ...'in ölmesi üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 43.072,85 metrekare yüzölçümündeki bölümün davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil davacı ... ve arkadaşlarının vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın zilyetlik ile kazanılabilecek taşınmaz niteliğinde olmadığı gibi davacı taraf yararına kazanmayı sağlayacak sürenin de dolmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya içerisindeki tanık ve yerel bilirkişi sözleri ile taşınmazın 1977 tarihli hava fotoğraflarında sınırları belirgin imar-ihyası tamamlanmış 4. sınıf tarım arazisi olduğunu bildirir jeolog ve ziraat bilirkişi raporları dikkate alındığında, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun şekilde zilyetlik sürdürüldüğü ve dava günü itibariyle davacı taraf yararına 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesi koşulları oluştuğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.