Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3864 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20372 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 150 ada 1 parsel sayılı 70.162,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadim kullanımdan söz edilerek mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ...; tapu kaydına dayanarak dava konusu taşınmazın bir bölümünün kendisine ait 104 ada 27 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek, davacılar ... ve arkadaşları; tapu kaydı, vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın zeminde gösterilecek bölümlerinin adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ...'in davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, 06.09.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.293,63 metrekare yüzölçümlü kısmın tarla niteliği ile en son ada ve parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya tesciline, davacı ...'in dava konusu taşınmazın kendisine ait olan ... İlçesi ...aş Köyü 104 ada 27 parsel sayılı taşınmazı ile tevhidi yönündeki talebinin reddine, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'un açmış olduğu davanın reddine, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.293,63 metrekare yüzölçümündeki bölüm 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan tefrik edildikten sonra kalan 64.868,48 metrekare yüzölçümlü taşınmazın aynı ada ve parsel sayısı altında tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..., davacılar ... ve arkadaşları vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacı ...'in dayanağı tapu kaydının kapsamında kaldığı, taşınmazdan geriye kalan bölümün ise mera olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Davacı ... ve arkadaşları fen bilirkişi raporunda (B), (C), (D), (E), (F) ve (G) ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümleri hakkında dava açmışlar ve yargılama sırasında Recep 1289 tarih, 29 sıra numaralı tapu kaydına dayanmışlardır. Davacı ... ve arkadaşlarının dayanak tapu kaydı bulunduğu yerden getirtilerek uygulanmamış, çekişmeli taşınmazın kadim mera olup olmadığı hususu üzerinde durulmamış, davacı ...'in tapu kaydı dahi yöntemine uygun biçimde uygulanmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için davacı ... ve arkadaşlarının dayanağı Recep 1289 tarih, 29 sıra numaralı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve kadastro sırasında uygulanmış ise uygulandığı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ile birlikte bulundukları yerlerden getirtilerek dosya içine konulmalı, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen ve üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşacak bilirkişi kurulu katılımıyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davacı ...'in dayandığı tapu kaydının iki sınırı “çalılık ve yol” okuduğundan sınırlarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi kapsamında genişletilmeye elverişli sınır tipi olduğu anlaşılmakla, diğer sınırlarda yazılı olan “...” sınırları zeminde bulunup tapu kaydına bu sınırlardan başlamak üzere miktarı kadar kapsam tayin edilmeli, davacı ... ve arkadaşları dayanağı tapu kaydı da yöntemine uygun biçimde uygulanmalı, uygulama yapılırken; bilirkişilerce gösterilemeyen sınırlar için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, kayıtların miktar fazlası yönünden; taşınmazın öncesinin kadim mer'a olup olmadığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bir yerin kadim mera olduğundan söz edilebilmesi için başlangıcı bilinmeyen zamandan beri o yer halkı tarafından sadece hayvan otlatmak amacı ile kullanılan yerlerden olması gerektiğinin göz önünde bulundurulması, bu suretle kayıt miktar fazlasının zilyetlikle edinmeye uygun olup olmadığı belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisine uygulanan tapu kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir harita düzenlettirilmeli, üç kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; daha sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; çekişmeli taşınmazda davacı adına tesciline karar verilen bölümden arta kalan kısmın mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar vermek gerekirken, özel mülkiyete konu olabilecek biçimde taşınmazın arta kısmının tapuya tesciline karar verilmiş olması dahi isabetsiz olup, davacı ..., davacılar ... ve arkadaşları vekili ve davalı Hazine temsilcisinin itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.