MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... vekili, .... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında tespitten sonraki satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak müvekkili adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 13.05.2013 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokide (B) harfi ile gösterilen 502,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece; davacı yararına edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hangi nedenle tescil harici bırakıldığı mahkemece Kadastro Müdürlüğünden sorulmamış olup aynı mevkide ve tescil dışı bırakılan aynı alan içinde açılmış olan ve dairemizce de temyiz incelemesi yapılan bir kısım dosyalarda dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın 1967-1968 yıllarında yapılan kadastro çalışmalarında pırnallık olduğu için tescil harici bırakıldığı belirtilmiştir. Taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenilen tanıklar dava konusu taşınmazın 1980'li yıllarda boş arazi olup otlak bir yer olduğunu belirtmişler, fen bilirkişisi ise düzenlediği raporda taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında çalılık ve ham toprak olması nedeni ile tescil harici bırakıldığını belirtmiştir. Davacı vekili dilekçede, dava konusu taşınmazın 1970'li yıllardan itibaren önceki malikler tarafından kullanılırken 1993 yılında müvekkilinin satın aldığını ve üzerine ev yaptığını ve 20 yılı aşkın zamandır kullanıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı tam olarak belirlenmediği gibi imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı yönünde yeterli araştırma yapılmamış ve taşınmazın imar planı içinde kalıp kalmadığı da araştırılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan köylerin tüzel kişiliği kaldırılmış ve aynı isimle mahalle olarak bağlı bulunduğu ilçeye katılmış olduğu, aynı Yasa'nın geçici 1/13. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesinin sınırlarının tüm ilin mülki sınırları haline gelmiş olduğu göz önüne alınarak Sancaktepe İlçesi Belediye Başkanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı da TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca ilgili kamu tüzel kişisi olarak davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkili tamamlanmalı dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye ilişkin pafta getirtilmeli, ayrıca Kadastro Müdürlüğünden dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu alanın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı sorulmalı, taşınmazın imar planı içinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise hangi tarihte imar planı kapsamına alındığı belirlenmeli, ayrıca dava tarihinden ve/veya onaylı imar planı tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı'ndan istenilmeli, eski tarihli memleket haritaları ve uydu fotoğrafları da getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde tarım yapılıp yapılmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, teknik bilirkişi heyetine yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerini açıklar nitelikte, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli, aynı mevkide dava konusu olan taşınmazlara ait dava dosyalarından uygulamada faydalanılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.