Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 175 ada 35 parsel sayılı 3935,99 metrekare yüz-ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı Binali adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içerisinde taşınmazın mer'a bütünlüğünü bozduğu iddiasına dayanarak mer'a olarak sınırlandırılması istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın orta malı mer'a niteliğinde olmadığı ve davalı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kadastro tespiti herhangi bir kayıt ve belge esas alınmadan yapılmış olup, yargılama esnasında da davalı taraf herhangi bir kayda dayanmamıştır. Çekişmeli taşınmaza komşu 175 ada 18 parsel sayılı taşınmaz mer'a olarak sınırlandırılmış ve tespit kesinleşmiştir. Anılan parsel ile çekişmeli taşınmaz arasında ayırıcı unsur olarak doğal ya da yapay bir sınır bulunmadığı gibi, mer'a niteliğindeki taşınmazlar üzerinde dere, hendek, çukur gibi doğal ya da yapay sınırların bulunması da doğaldır. Kaldı ki, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası alınan uzman ziraatçı bilirkişi raporu ile de dava konusu taşınmazın mer'a olduğu saptanmıştır. Hal böyle olunca dava konusu taşınmazın komşusu olan mer'adan kazanıldığının kabulü zorunludur. Buna göre eylemli duruma aykırı düşen ve soyut nitelikteki yerel bilirkişi beyanlarına değer verilemez. Mahkemece davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın 3402 sayıiı Yasa'nın 16/B maddesi gereğince mer'a niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacı Hazine'nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 14.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.