Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3680 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20348 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... vs. tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 220 parsel sayılı 5.618,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava dışı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle Hazineyi hasım gösterek dava açmış, yargılama sırasında ise aslında davaların 114 ada 214 ve 215 sayılı parsellere ilişkin olduğu halde dava dilekçesinde maddi hata nedeniyle 110 ada 220 parsel olarak gösterdiklerini açıklamışlardır. ... ve ... da aynı sebebe dayanarak 114 ada 214 ve 215 sayılı parseller hakkındaki davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ve müdahil davacıların 114 ada 214 ve 215 sayılı parseller hakkındaki davalarının hak düşürücü süre nedeni ile reddine, 110 ada 220 sayılı parsel hakkında yanlışlıkla dava açıldığı belirtildiğinden bu parsel hakkında herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve müşterekleri ile müdahiller ... ve ... vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 30.06.2014 tarih, 2014/7307-9361 Esas-Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez davacılar ... ve müşterekleri ile müdahiller ... ve ... vekili Av. ... karar düzeltme yoluna başvurmuştur. Davacı ... ve arkadaşları 16.01.2008 tarihli dilekçeleri ile 110 ada 220 ve 114 ada 220 sayılı taşınmazların bazı bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescili istemiyle Hazineye karşı dava açmışlardır. Davacı vekili 12.02.2009 tarihli dilekçesi ile maddi hata sonucu dilekçede Hazine adına kayıtlı 114 ada 215 sayılı parsel yerine dava dışı ... adına tespit edilen 114 ada 220 sayılı parselin yazıldığını, aslında davalarının 46.316,80 metrekare yüzölçümlü 114 ada 215 sayılı parsele ilişkin olduğunu belirtmiş ve bu taşınmaz içinde dava ettikleri yerlerin davacılar adına tescilini istemiştir. Daha sonra 114 ada 215 sayılı parselin diğer bir bölümü yönünden müdahil ... ve 114 ada 214 sayılı parselin bir bölümü yönünden ise ... vekili olarak 5.6.2009 tarihinde tescil isteminde bulunmuştur. Yine davacı vekili 11.6.2009 tarihli ikinci düzeltme dilekçesi ile 114 ada 214 parselin bir bölümün de tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescilini istemiştir. Mahkemece 114 ada 220 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava dosyadan tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiş ve davaya 114 ada 214 ve 215 sayılı parseller yönünden devam edilmiştir. 114 ada 214 parsel sayılı taşınmazın tespiti 20.1.1998 tarihinde kesinleşmiştir. Davacılar 16.1.2008 tarihinde dava açmışlardır. Parsel numarasının yanlış gösterilmiş olmasının maddi hatadan kaynaklandığının kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davanın açıldığı tarihte davacılar ... ve arkadaşları yönünden 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3. maddesinde de öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği kuşkusuzdur. Ancak, davaya müdahil olan Hasari ve ...'ın davaya katılma tarihi 5.6.2009 olduğuna göre tespitin kesinleştiği tarihten itibaren müdahiller yönünden 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3 maddesinde de süre geçmiş olup, davacı ... ve arkadaşları açtığı davanın müdahilleri yönünden bu süreyi kestiğinden söz edilemez. Bu nedenle müdahiller yönünden yazılı gerekçe ile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından bu parsele yönelik müdahillerin karar düzeltme talepleri yerinde görülmediğinden reddine, öte yandan davacı vekili her ne kadar 5.6.2007 tarihli 2. düzeltme dilekçesi vererek 20.7.2006 tarihinde hükmen orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilen 114 ada 214 sayılı parsel yönünden de talepleri olduğunu bildirmiş ise de, tek bir taşınmaz hakkında açılmış olup, daha sonra maddi hata ile yanlış yazılan parsel numarası 215 olarak düzeltilmiştir. Sonradan, başlangıçta dava edilmeyen bir başka taşınmazın usulünce dava açılmadan davaya dahil edilmesi sonucunu doğuracak şekilde ileri sürülen talebin maddi hataya dayalı olduğundan söz edilemez. Esasen ıslah yolu ile dahi dava edilenden başka bir taşınmazın davaya katılma olanağı olmadığına göre 114 ada 215 sayılı parsel yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, hak düşürücü süreden ret kararı verilmesi yerinde değildir. Hal böyle olunca Mahkemece davacı ... ve arkadaşlarının 114 ada 215 sayılı parsel yönünden hak düşürürücü sürede dava açmış olmaları nedeniyle esasa girilerek hüküm kurulması, müdahiller yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, 114 ada 214 sayılı parsel yönünden ise usulüne göre açılmış bir dava olmayıp, müdahaleden de söz edilemeyeceğine göre bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, 114 ada 215 sayılı parsele ilişkin hükmün müdahiller yönünden onanıp, davacılar ... ve paydaşları yönünden, 114 ada 214 sayılı parsele ilişkin hükmün ise davacılar ... ve müşterekleri ile katılan ... ve ... yönünden bozulması gerekirken sehven onanmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmakla, yerinde görülen karar düzeltme istemlerinin kabulü ile 114 ada 215 sayılı taşınmaz hakkında davacı ... ve müşterekleri ile katılanlar ... ve ...'a ilişkin, Dairemizin 30.06.2014 tarih, 2014/7307-9361 Esas–Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme isteminde bulunanlara iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.