Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 35 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13196 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmış, davalı ... de cevabında tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmazın ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece çekişmeli taşınmazda davacı lehine taşınmaz edinme koşulları oluşmadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1984 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, tespit harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenlerine dayalı olarak dava dilekçesi ekindeki harita üzerinde işaretlediği taşınmaz hakkında tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının harita üzerinde işaretleyerek hak iddia ettiği taşınmazın ...Köyü değil, ... Köyü çalışma alanında bulunan 776 sayılı parselin batısındaki tespit harici alan olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı vekilinin de hazır olduğu halde yapılan keşfin ise ... Köyü çalışma alanında bulunan 776 sayılı parselin batısındaki tespit harici alan olduğu görülmektedir. Mahkemece, bu çelişki üzerinde durulmamış, davacı taraftan dava dilekçesi ekindeki harita ile gösterilen alanın maddi hataya dayalı olup olmadığı sorulmamıştır. Diğer taraftan; dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup mahkemece, taşınmazın vasfının belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğrafları dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait olarak getirtilerek zilyetlik durumu denetlenmemiş, 4721 sayılı Medeni Kanun'un 713/4. maddesinde gösterilen yasal ilanlar yaptırılmamış ve tespit harici bırakılma nedeni araştırılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşmak için davacı taraftan, dava konusu yer açıkça sorulup saptanmalı, çelişki giderildikten sonra, TMK 713/4. maddesi uyarınca gerekli ilanlar yaptırılmalı, dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni belirlenmeli, taşınmaza ait dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları ..., aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, ...den getirtilerek dosya arasına konulmalı, ardından taşınmaz başında ziraat, fen bilirkişileri ile jeodezi ve fotogrametri mühendislerinden oluşturulacak heyet huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, hava fotoğraflarının fotogrametri ve jeodezi uzmanı olan bilirkişi tarafından stereoskop aleti ile incelenmesi suretiyle hava fotoğraflarının çekildikleri, ...den gelen paftaların ise düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, önceki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, öyle ise imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise taşınmazın hangi tarihte tarım arazisi haline gelmiş olduğu konusunda; ziraatçi bilirkişiden taşınmazın niteliği konusunda; ayrı ayrı ayrıntılı rapor alınmalı, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK'nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.