Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3348 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11839 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : MUDANYA KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2012NUMARASI : 2009/21-2012/28Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "tespite dayanak tapu kaydının, komşu 120 ada 111 parsele uygulanan tapu kaydının, çekişmeli taşınmaza ait belirtmelik tutanak ve haritalarının ve çekişmeli taşınmaz üzerinde 1986 yılında yapılan kamulaştırma çalışmalarına ilişkin evrakın getirilerek mahallinde uygulanması ve davanın niteliğinin Kamulaştırma Kanunu 22. ve 23. maddeleri uyarınca açılan geri alma davası olup olmadığının tartışılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine 3402 sayılı Kanun'unda yazılı zilyetlikle kazanma şartlarının oluştuğu, gerekçesi ile davacının davasının kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Bozma ilamı öncesinde dosyaya sunulan fen bilirkişi raporu ile bozma sonrası dosyaya sunulan fen bilirkişisi raporları çelişkili olup, mahkemece bu çelişki giderilmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez . Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; davacının ve davalının dayanağını oluşturan tapu kaydı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesinde düzenlenen ilkeler doğrultusunda mahalline uygulanarak yöntemince kapsamı tayin edilmeli, bozma öncesi ve sonrası dosya arasına sunulan fen bilirkişi raporları da değerlendirilmek sureti ile keşfe katılacak fen bilirkişisine dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemi sonrası oluşan Hazine tapusu kapsamında kalan bölümü ile davalının dayanağı kayıt kapsamında kalan bölümü kesin olarak tespit ettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususların göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.