Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 329 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11480 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 501 parsel sayılı 52.400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve paydaşları adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ..., ayrı tapu kaydına dayanarak itiraz etmek suretiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... ve ... tapu kaydına dayanarak, ... de aynı nedenlere dayanarak ayrı ayrı davaya katılmışlardır. Mahkemece Mal Müdürü ... davalı ... ve paydaşları kayyumu olarak davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... ve paydaşlarının ve katılan davacı ...'nin davasının kısmen kabulüne, diğer davacıların davasının reddine, çekişmeli 501 parsel (yeni 159 ada 1) sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 25.12.2012 tarihli raporunda (1-A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün payları oranında ... ve paydaşları adına, aynı haritada (1-B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davalı Necibe ve ... mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve paydaşları kayyumu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... ve paydaşları kayyumu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Öte yandan kadastro hakimi infazı mümkün sicil oluşturacak şekilde tescil hükmü kurmak zorunda ise de çekişmeli taşınmazın katılan davacılar adına tesciline karar verilen ve fen bilirkişi raporunda (1-A) olarak işaretlenen bölümünün ... mirasçılarına ait olduğuna karar verilen 49280 payın mirasçılarına dağıtımı sırasında ... ve ...'ya isabet eden payların 12320 yerine 12380 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğundan bozma nedeni sayılmamıştır. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakim re'sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu, taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; ... ve ... tarafından çekişmeli taşınmazın (1-B) bölümüne yönelik bir dava açılmadığı gibi, 3402 sayılı Yasa'nın 30/2. maddesinde yazılı ve mahkemenin re'sen araştırma yaparak gerçek hak sahibini belirlenmesi durumu da söz konusu değildir. O halde mahkemece taşınmazın bu bölümüne yönelik davacıların davasının reddine karar verildiğine göre, temyize konu taşınmazın (1-B) bölümünün tespit gibi tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, 3402 sayılı Yasa'nın 30/2. maddesine yanlış anlam vermek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edenlere iadesine, 29.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.