Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3252 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 2395 - Esas Yıl 2003





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:Kadastro sırasında 274 ada 17 parsel sayılı 645, 44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Emine adına tespit edilmiştir. Emine tapu kaydına göre parselinin miktarının 100 metrekare artırılması istemiyle Hazineye karşı dava açmıştır. Ayrıca Necati de Emine adına tespit edilen 17 nolu parselin A=145, 44 metrekarelik kısmının adına tescili istemiyle tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Emine'nin davasının reddine, Necati yönünden davanın kabulüne ve çekişmeli parselin (A)= 145 metrekarelik bölümünün davacı Necati adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine ve Emine tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre davalı Hazine'nin tüm, davacı ve davalı Emine'nin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; çekişmeli parselin uyuşmazlığa konu olan ve krokide (A) harfiyle gösterilen bölümü ile davacı Necati'ye ait olan dava dışı 274 ada 18 sayılı parselin öncesinin tarafların bayii Mehmet Mahmut adına 31.7.1985 tarih 4 numaralı tapu kaydı ile kayıtlı bulunduğu, kayıt malikinin dava konusu bölümü tapu dışı yolla Ömer'e, onun tarafından davalı Emine'ye 18 sayılı parseli ise kayden Ali'ye ondan Erol'a ve ondan da Necati'ye sattığı ve uyuşmazlığa konu olan bölümün de tapu kaydı kapsamında kaldığı tartışmasızdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık kayıt maliki tarafından tapu dışı yolla davalı Emine'ye satılan bölüm yönünden davacı tapusuna değer verilip verilemeyeceği konusundadır. Bir başka anlatımla tapu dışı satımın geçerlilik kazanıp kazanmadığı yönündedir.Kayıt malikinin uyuşmazlığa konu olan ve kayıt kapsamında bulunan krokide (A) harfiyle gösterilen bölümün 1981 yılında Ömer'e sattığı ve onun tarafından taşınmazın Emine'ye devir ve temlik edildiği, davalı Emine'nin taşınmazı satın aldıktan sonra taşınmaz üzerinde 1983 yılında ev inşa ettiği ve aynı yıl ortak sınırı oluşturan duvarı yaptığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Davacı Necati, evin ve duvarın inşasından 8 yıl geçtikten sonra taşınmazı kayden kayıt malikinin oğlundan 1.4.1992 tarih ve 1 numaralı tapu kaydı ile satın aldığı saptanmıştır. Davacı taşınmazı satın alırken duvarın çekildiğini görerek ve bilerek almıştır. Esasen davacının satın aldığı kaydın miktarı 1768 metrekare olduğu halde zeminde teslim aldığı ve adına tesbit olunan taşınmaz miktarının 678 metrekare olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus davacının kayıt dışı satışları bildiğini ve bunları dikkate alarak taşınmazı satın aldığını açıkça kanıtlamaktadır. Davacı tarafından diğer parsel maliklerine karşı dava açılmaması da bu hususu doğrulamaktadır.Tapu dışı satım konusunda 29.8.1988 tarihli senet düzenlenmiş ise de bu senedin satış tarihini göstermediği ve 1981 yılında yapılan satışı doğrulayan bir senet olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle kayıt malikinin davaya konu olan bölümü 1981 yılında davalıya satarak zilyetliğini devir ve teslim ettiği sonucuna varılmıştır. Satım tarihi olarak 1981 yılının kabulü zorunlu görülmüştür. Davaya konu olan bölümü 1981 yılında haricen satarak bu kısmı davalıya teslim etmiştir. Davacı Necati ise satım tarihinden 11 yıl geçtikten sonra 1992 yılında taşınmazın kayden iktisap etmiştir. Tapu dışı satım tarihinden kayden satım tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinde öngörülen tapu dışı satım şartları davalı Emine yararına gerçekleşmiştir. Tapu dışı satım şartları gerçekleştikten sonra davalıya ve bayiine yapılan satış Emine'ye yapılan satışı etkilemez. Esasen Türk Medeni Kanunu'nun 1024. maddesi gereğince davacı Necati satın alırken gereken özeni göstermemiş olması nedeniyle davacı Necati Sarı'nın iyi niyetli müktesip olduğunun kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca; davanın reddine ve kadastro tespitindeki geometrik durumlar doğrultusunda parsellerin tesciline karar verilmesi gerekirken yazlı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), Yargıtay duruşması için takdir olunan 275.000.000 TL. maktu ücreti vekaletin davacı Necati'den alınarak vekille temsil olunan davalı Emine'ye verilmesine 22.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.