Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8532 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 808, 809, 810, 811, 1004, 1216, 1217, 1241, 4161, 5158, 5159, 5160, 5161 ve 5162 parsel sayılı 321, 404, 363, 381, 263, 211, 189, 1162, 1058.70, 1380.28, 1150.29, 998.36, 1126.12 ve 1175.90 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılarak tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından Hazine, ..., ... ve müşterekleri aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında ..., ... ve ... miras yoluyla gelen hakka dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 1004 ve 1241 parsel sayılı taşınmazların veraset ilamında gösterilen paylar oranında ... mirasçıları adına, diğer çekişmeli taşınmazların ise veraset ilamındaki payları oranında ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekilinin 808, 809, 810, 811, 1216, 1217, 4161, 5158, 5159, 5160, 5161 ve 5162 parsel sayılı taşınmazlara yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellerle ilgili hükmün ONANMASINA,2- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin 1004 ve 1241 parsel sayılı taşınmazlara yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak çekişmeli taşınmazların malik haneleri açık olduğuna göre 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin mahkemece belirlenmesi zorunludur. Çekişmeli taşınmazların kök miras bırakan ...'den intikal ettiği mahkemece belirlendiği ve dosyada bulunan ... Sulh Hukuk Hakimliği'nin 18.04.1989 tarih ve 1988/384-1989/105 Esas ve karar sayılı veraset ilamında mirasçı ...'nin ... ile evli olduğu ve mirasının, kendisinden sonra ölen eşi ...'in kocası ...'den olma oğlu ... mirasçıları ...'e kaldığı belirtildiği halde mahkemece 12/10/2009 tarihli ek karar ile düzenlenen veraset ilamında ...'nin bekar ve çocuksuz olarak öldüğü kabul edilmiştir. Hal böyle olunca, miras bırakan ...'nin mirasçılarının kimler olduğu konusunda mevcut çelişki giderilmeden karar verilmiş olması nedeniyle gerçek hak sahibinin yöntemince belirlendiğinden söz edilemez. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek 1004 ve 1241 sayılı parseller yönünden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; tapu sicilinin oluşmasının sağlanması bakımından Hazine'ye karşı açılan tescil davasına konu olduğu belirtilmek suretiyle malik haneleri açık bırakılarak tespit edilen ve kadastro tutanağı düzenlenmesinden ve davanın Asliye Hukuk Mahkemesince aktarılmasından önce, 11.04.1990 tarih ve 1985/222 Esas, 1990/111 sayılı karar ile hakkındaki dava atiye bırakılan 1869, 1871, 1872, 2729, 3064, 1744, 1745 ve 1746 parsel sayılı taşınmazlar yönünden derdest bir dava bulunmadığına göre kadastro işlemlerinin olağan usule göre tamamlanması için tutanak asıllarının kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken bu taşınmazlar hakkında bu yönde bir karar verilmemiş olması da isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.